MAHKEMESİ :Asliye Hukuk MahkemesiDavacı ... vekili Avukat ... tarafından, davalı ... aleyhine 09/08/2011 gününde verilen dilekçe ile manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın husumet yönünden reddine dair verilen 14/03/2012 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davacı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.1-Dava, internet yoluyla yapılan yayının kaldırılması, hüküm özetinin yayımlanması ve manevi tazminat istemlerine ilişkindir.Mahkemece, davalıya husumet yöneltilemeyeceği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz olunmuştur.23/05/2007 tarihinde yürürlüğe giren İnternet ortamında Yapılan Yayınların Düzenlenmesi ve Bu Yayınlar Yoluyla İşlenen Suçlarla Mücadele Edilmesi Hakkındaki 5651 sayılı Kanunun 9. maddesinin 1,2,3 ve 4 numaralı bentlerinde, yayın içeriği nedeniyle hakları ihlal edildiğini iddia eden kişi ya da kişilerin hangi usullerle ve hangi mercilere yayın durdurma talebinde bulunacakları aşamalarla belirlenmiş; belirlenen makam ve merciler arasında sadece yayına içerik sağlayıcısı ve yer sağlayıcısı ile sonraki aşamada Sulh Ceza Mahkemeleri görevli kılınmıştır.5651 sayılı Yasanın 9/1-2 maddesinde davaya konu eylemi de kapsayacak şekilde; içerik nedeniyle hakları ihlal edildiğini iddia eden kişinin, içerik sağlayıcısına, buna ulaşamaması halinde yer sağlayıcısına başvurarak kendisine ilişkin içeriğin yayından çıkarılmasını ve yayındaki kapsamından fazla olmamak üzere hazırladığı cevabı bir hafta süreyle internet ortamında yayımlanmasını isteyebileceği, içerik veya yer sağlayıcı kendisine ulaştığı tarihten itibaren iki gün içinde, talebi yerine getireceği, bu süre zarfında talep yerine getirilmediği takdirde reddedilmiş sayılacağı, talebin reddedilmiş sayılması halinde, kişinin onbeş gün içinde yerleşim yeri sulh ceza mahkemesine başvurarak, içeriğin yayından çıkarılmasına ve yayındaki kapsamından fazla olmamak üzere hazırladığı cevabın bir hafta süreyle internet ortamında yayımlanmasına karar verilmesini isteyebileceği, sulh ceza hâkiminin bu talebi üç gün içinde duruşma yapmaksızın karara bağlayacağı, sulh ceza hâkimi'nin kararına karşı Ceza Muhakemesi Kanunu hükümlerine göre itiraz yoluna gidilebileceğinin belirtilmesi karşısında, internet üzerinden yapılan yayınların durdurulmasına yönelik istemlerde açıkça sulh ceza mahkemeleri görevli kılınmıştır. Şu halde, yayının nihai olarak durdurulması istemi yönünden görevsizlik kararı verilmesi gerekir. Karar, açıklanan nedenle yerinde görülmemiş ve bozmayı gerektirmiştir.2-Davacının manevi tazminat ve hüküm özetinin yayımlanmasına yönelik istemlerine gelince; 26/06/2004 tarihinde yürürlüğe giren ve internet sitesinde halen yayımlanmakta olan 07/02/2003 günlü haber nedeniyle eldeki davada göz önünde tutulması gereken 5187 sayılı Basın Kanunu’nun 13. maddesinde, basın yolu ile işlenen fiillerden dolayı hukuki sorumluluk düzenlenmiş bulunmaktadır. Anılan madde hükmüne göre: “Basılmış eserler yoluyla işlenen fiillerden doğan maddî ve manevî zararlardan dolayı süreli yayınlarda, eser sahibi ile yayın sahibi ve varsa temsilcisi, süresiz yayınlarda ise eser sahibi ile yayımcı, yayımcının belli olmaması halinde ise basımcı müştereken ve müteselsilen sorumludur.Bu hüküm, süreli veya süreli olmayan yayınlarda yayın sahibi, marka veya lisans sahibi, kiralayan, işleten veya herhangi bir sıfatla yayımlayan, yayımcı gibi hareket eden gerçek veya tüzel kişiler hakkında da uygulanır. Tüzel kişi şirketse, anonim şirketlerde yönetim kurulu başkanı, diğer şirketlerde en üst yönetici, şirket ile birlikte müştereken ve müteselsilen sorumludur.Zararı doğuran fiilin işlenmesinden sonra yayının her ne surette olursa olsun devredilmesi, başka bir yayınla birleştirilmesi veya sahibi olan gerçek veya tüzel kişinin herhangi bir surette değişmesi halinde, yayını devir alan, birleşen ve her ne surette olursa olsun yayın sahibi gibi hareket eden gerçek ve tüzel kişiler ve anonim şirketlerde yönetim kurulu başkanı, diğer şirketlerde üst yönetici, bu fiil nedeniyle hükmedilecek tazminattan birinci ve ikinci fıkrada sayılanlarla birlikte müştereken ve müteselsilen sorumludur.” Dava konusu olayda davalı, haberin yer aldığı gazeteyi Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu tarafından yapılan satış sonucu alan ... Gazete Dergi Basım A.Ş. adına imtiyaz sahibi durumunda bulunmaktadır.Devredilen ... Gazetesi'nin 07/02/2003 günlü haberi, halen internet sitesinde yayımlanmaya devam edildiğine göre; gözönünde tutulması gereken 5187 sayılı Yasa'nın 13/son maddesi hükmü gereğince, davalının pasif husumet yeteneği bulunmaktadır. Şu durumda, uyuşmazlığın esasının çözümlenmesi gerekir. Mahkemece, husumet yokluğu nedeniyle davanın reddine karar verilmesi yerinde görülmemiş ve bu yön de bozmayı gerektirmiştir.SONUÇ: Temyiz olunan kararın, yukarıda (1 ve 2) sayılı bentlerde gösterilen nedenlerle BOZULMASINA ve peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 11/03/2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.