Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 4352 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 1859 - Esas Yıl 2015





Asliye Hukuk MahkemesiDavacı ... vekili Avukat ... tarafından, davalılar ... ve diğeri aleyhine 13/04/2006 gününde verilen dilekçe ile maddi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 20/12/2011 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi taraflar vekillerince süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasaya uygun gerektirici nedenlere, özellikle delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik görülmemesine göre tarafların aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları reddedilmelidir.2-Davacının diğer temyiz itirazlarına gelince;Dava, haksız eylem nedeni ile uğranılan maddi zararın ödetilmesi istemine ilişkindir. Mahkemece istem kısmen kabul edilmiş; hüküm, taraflarca temyiz edilmiştir.Davacı idare, İstanbul Orman Bölge Müdürlüğü Kanlıca Orman İşletme sınırları içinde 20.000 m2'lik sahada taşocağı açma ve işletme ruhsatı bulunan davalıların, ruhsat sahası dışında 15.236 m2 alanı 18/08/1997-04/09/1999 tarihleri arasında izinsiz kullanmaları nedeniyle zarara uğradığını belirterek 6831 sayılı yasanın 113-114. maddeleri uyarınca tazminat ve tesviye bedelinin ödetilmesini istemiştir.Davalılar, davanın reddini savunmuştur.Mahkemece, benimsenen bilirkişi raporu uyarınca, istem kısmen kabul edilerek ağaçlandırma gideri ile tesviye bedeline hükmedilmiştir.Dava dilekçesinde, tazminatın davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili istenmiştir. Mahkemece tesviye bedelinin dava dilekçesindeki istem gözetilmeden davalıdan tahsiline şeklinde şeklinde hüküm kurulması doğru olmamış, bu nedenle kararın bozulması gerekmiştir.3-Davalıların temyiz itirazları yönünden;Dosya kapsamından, davalıların ruhsat dışında kalan 15.236 m2'lik alanı yol ve pasa döküm sahası olarak 1997-1999 yılları arasında kullandıkları ve daha sonra sahayı terkettikleri anlaşılmaktadır. Haksız eylemde zarar, haksız eylemin sona erdiği tarihte gerçekleşir. Davalıların sorumluluğu da bu tarihte başlar. Şu durumda; ağaçlandırma gideri ve tesviye gideri tazminatının haksız eylemin sona erdiği tarihdeki değerler esas alınarak belirlenmesi gerekirken, olay tarihinden uzun bir süre geçtikten sonra 2006 yılı verilerine göre hesaplanan tazminatın hüküm altına alınmış olması doğru görülmemiş; kararın bu nedenle de bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda (2) sayılı bentte gösterilen nedenle davacı yararına, (3) sayılı bentte gösterilen nedenlerle davalılara yararına BOZULMASINA, tarafların diğer temyiz itirazlarının (1) sayılı bentte gösterilen nedenle reddine ve taraflardan peşin alınan harçların istekleri halinde geri verilmesine 08/04/2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.