MAHKEMESİ :Asliye Hukuk MahkemesiDavacı ... vd.vekili Avukat ... tarafından, davalı ... vd. aleyhine 25/01/2007 gününde verilen dilekçe ile maddi ve manevi tazminat istenmesi üzerine yapılan yargılama sonunda; Mahkemece görevsizliğe ve davanın reddine dair verilen 15/03/2011 günlü kararın Yargıtay’da duruşmalı olarak incelenmesi davacılar vekili tarafından süresi içinde istenilmekle, daha önceden belirlenen 09/10/2012 duruşma günü için yapılan tebligat üzerine temyiz eden davacılar vekili Avukat ... ile karşı taraf davalılarından ... Eğitim ve Araştırma Hastanesi vekili Avukat... geldiler. Diğer davalı adına gelen olmadı. Açık duruşmaya başlandı. Süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve hazır bulunanların sözlü açıklamaları dinlendikten sonra taraflara duruşmanın bittiği bildirildi. Dosyanın görüşülmesine geçildi. Tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü.1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasaya uygun gerektirici nedenlere göre davalılardan ... Bakanlığı'na yönelik temyiz itirazları reddedilmelidir.2-Davalı ...'e yönelik temyiz itirazlarına gelince; dava, maddi ve manevi tazminat istemlerine ilişkindir. Mahkemece, idareye yönelik dava hakkında yargı yolu bakımından görevsizlik kararı, hekime yönelik dava hakkında esastan ret kararı verilmiş; hüküm, davacılar tarafından temyiz olunmuştur.... Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nde görevli hekim olan davalının, hatalı tıbbi müdahalesi ile ölüme neden olduğu ileri sürülerek tazminat isteminde bulunulmuştur.Kamu görevlilerinin yetkilerini kullanırken veya görevlerini yaparken kişilere zarar vermesi ilgili kamu kurumunun hizmet kusurunu oluşturur. Bu durumda sorumlu, kamu görevlisinin emrinde çalışmakta olduğu kamu kurumu olup dava o kurum aleyhine açılmalıdır. (T.C. Anayasası 40/III, 129/V, 657 Sy.K.13, HGK 2011/4-592 E., 2012/25 K.) Bu konuda yasal düzenlemeler emredici hükümler içermektedir. Diğer yandan Sorumluluk Hukukunun temel ilkeleri açısından bakıldığında da bu şekilde düzenlemenin mevzuatta yer almış olması zarar görenin zararının karşılanması yönünde önemli bir teminattır. Şu durumda, davalı gerçek kişiye husumet yöneltilemez. Bu davalıya yönelik istem hakkında pasif husumet yokluğu nedeniyle ret kararı verilmesi gerekir. Mahkemece, gerçek kişi aleyhine açılan davada esastan ret kararı verilmesi doğru görülmemiş ve bozmayı gerektirmiştir.SONUÇ: Temyiz olunan kararın, yukarıda (2) sayılı bentte gösterilen nedenle davalılardan ... yönünden BOZULMASINA; davalı ... Bakanlığı'na ilişkin temyiz itirazlarının ise (1) sayılı bentte açıklanan nedenlerle reddine ve davacılar yararına takdir olunan 990.00 TL duruşma Avukatlık Ücretinin davalılara yükletilmesine temyiz eden davacılardan peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 11/03/2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.