MAHKEMESİ :Asliye Hukuk MahkemesiDavacı Ö... vekili Avukat ... tarafından, davalı ... aleyhine 24/02/2012 gününde verilen dilekçe ile maddi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; mahkemenin görevsizliği nedeniyle dava dilekçesinin reddine dair verilen 29/01/2013 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davacı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. Dava haksız ihtiyati haciz nedeniyle uğranılan maddi zararın tazmini istemine ilişkindir. Mahkemece sulh hukuk mahkemesinin görevli olduğundan bahisle görevsizlik kararı verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir.Davacı, ...- ... karayolu yapım işini üstlendiğini ve sonrasında işin taşeron firmaya devredildiğini, davalı şirketin ise taşeron firmaya araç kiraladığını, kira bedellerinin ödenmediği iddiasıyla taşeron firma ve kendisi hakkında ihtiyati haciz kararı alarak takibe giriştiğini, sorumlu olmadığı bir borç nedeniyle araçlarının haczinin istendiğini ve bankalara haciz yazısı gönderildiğini, takipten bankalar aracılığıyla haberdar olduğunu, yapılan işlemlerin haksız olduğunu ve bu işlemler nedeniyle zarara uğradığını belirterek maddi tazminat isteminde bulunmuştur.Davalı, davacı firmanın taşeronu ile araç kiralama sözleşmesi imzaladıklarını ancak sözleşmenin haksız olarak feshedildiğini, alacaklarının ise ödenmediğini, bunun üzerine ihtiyati haciz kararı alarak infaz ettiklerini ancak karara yapılan itirazın kabul edildiğini, davacının araçlarının fiilen haczedilmediğini belirterek davanın reddine karar verilmesi gerektiğini savunmuştur. Mahkemece, taraflar arasındaki uyuşmazlığın temel sebebinin kira alacağından kaynaklandığı ve 6100 s. HMK'nın 4, maddesi uyarınca kira ilişkisinden doğan alacak davalarına bakma görevinin sulh hukuk mahkemelerinde olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir.6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu'nun 4. maddesine göre, bir davanın ticari dava olabilmesi için uyuşmazlığın her iki tarafının da tacir olması ve ticari işletmeleriyle ilgili hususlardan doğmuş bulunması veya anılan yasa maddesinde sayılan mutlak ticari davalardan olması gerekli ve yeterlidir. Eldeki dosyada ise, taraflar tacir olup; davacı tarafından, davalının ihtiyati haciz kararı alarak başlatmış olduğu icra takibi nedeniyle işletmenin zarara uğradığı ileri sürülmüştür. Şu durumda dava her iki tarafın ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğmaktadır.Tarafları da tacir olan uyuşmazlığın ticari dava olarak Asliye Ticaret Mahkemesinde çözülmesi gerekmektedir. Mahkemece görevsizlik kararı verilmesi doğru olmakla birlikte görevli mahkemenin sulh hukuk mahkemesi olarak gösterilmesi hatalıdır. Kararın bu nedenle bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Temyiz olunan kararın, yukarıda gösterilen nedenlerle BOZULMASINA ve peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 31/03/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.