MAHKEMESİ :Asliye Hukuk MahkemesiDavacı-karşı davalı ... vekili Avukat ... tarafından, davalılar-karşı davacılar ... ve diğerleri aleyhine 12/12/2007-03/01/2008 günlerinde verilen dilekçeler ile manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; asıl dava yönünden karar verilmesine yer olmadığına karşı davanın kısmen kabulüne dair verilen 12/02/2015 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davalılar-karşı davacılar vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.1-Dosyadaki yazılara, kararın bozmaya uygun olmasına, delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalı-karşı davacılar ..., ... ve .. tüm, davalı-karşı davacı ...'in aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları reddedilmelidir.2- Davalı- karşı davacı ...'in diğer temyiz itirazına gelince;Asıl ve karşı dava haksız fiil nedeniyle uğranılan manevi zararın ödetilmesi istemine ilişkindir. Bozma sonrasında Mahkemece; asıl dava yönünden verilen karar kesinleştiğinden bu konuda karar verilmesine yer olmadığına, karşı davanın karşı davacı ... yönünden kısmen kabulüne, diğer karşı davacıların davalarının reddine karar verilmiş, hüküm; davalı- karşı davacılar tarafından temyiz edilmiştir.Borçlar Yasası'nın 47. maddesi gereğince yargıcın, özel durumları göz önünde tutarak manevi zarar adı ile hak sahibine verilmesine karar vereceği para tutarı adalete uygun olmalıdır. Takdir edilecek bu tutar, zarara uğrayanda manevi huzuru doğurmayı gerçekleştirecek tazminata benzer bir işlevi (fonksiyonu) olan özgün bir nitelik taşır. Bir ceza olmadığı gibi malvarlığı hukukuna ilişkin bir zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. O halde bu tazminatın sınırı onun amacına göre belirlenmelidir. Takdir edilecek tutar, var olan durumda elde edilmek istenilen doyum (tatmin) duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır. 22/06/1966 gün ve 7/7 sayılı .. gerekçesinde takdir olunacak manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel durum ve koşullar da açıkça gösterilmiştir. Bunlar her olaya göre değişebileceğinden yargıç, bu konuda takdir hakkını kullanırken ona etkili olan nedenleri de karar yerinde nesnel (objektif) ölçülere göre uygun (isabetli) bir biçimde göstermelidir.Davaya konu edilen olayda; olayın gelişimi, davalı- karşı davacı ...'in ayak parmaklarında kırık oluşacak şekilde yaralanması ve yukarıda belirtilen ilkeler dikkate alındığında hüküm altına alınan manevi tazminat miktarı azdır. Daha üst düzeyde manevi tazminata hükmedilmesi için kararın bozulması gerekmiştir.SONUÇ: Temyiz edilen kararın yukarıda (2) numaralı bentte gösterilen nedenlerle davalı- karşı davacı ... yararına BOZULMASINA, davalı- karşı davacılar ..., ... ve .. tüm, davalı- karşı davacı ...'in diğer temyiz itirazlarının ise ilk bentteki sebeplerle reddine ve davalı-karşı davacı ...'den peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 31/03/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.