Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 4182 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 5542 - Esas Yıl 2013





MAHKEMESİ : Manisa 2. Asliye Hukuk MahkemesiTARİHİ : 20/12/2012NUMARASI : 2008/415-2012/524Davacılar S..K..'ya velayeten H.. K.. vd vekili Avukat A.. E.. tarafından, davalı Ü.. Z.. aleyhine 03/12/2008 gününde verilen dilekçe ile maddi ve manevi tazminat istenmesi üzerine yapılan yargılama sonunda; Mahkemece davanın kısmen kabulüne dair verilen 20/12/2012 günlü kararın Yargıtay’da duruşmalı olarak incelenmesi davalı vekili tarafından, duruşmasız olarak incelenmesi davacılar vekili tarafından istenilmekle, daha önceden belirlenen 11/03/2014 duruşma günü için yapılan tebligat üzerine duruşmalı temyiz eden davalı vekili Avukat A..İ.. ile karşı taraf davacılardan asil S.. K.. geldiler. Açık duruşmaya başlandı. Süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve hazır bulunanların sözlü açıklamaları dinlendikten sonra taraflara duruşmanın bittiği bildirildi. Dosyanın görüşülmesine geçildi. Tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü.Dava, tedavi hatası nedeni ile uğranılan maddi ve manevi zararın ödetilmesi istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiş; hüküm, taraflarca temyiz edilmiştir.Kamu görevlilerinin yetkilerini kullanırken veya görevlerini yaparken kişilere zarar vermesi, ilgili kamu kurumunun hizmet kusurunu oluşturur. Bu durumda sorumlu, kamu görevlisinin emrinde çalışmakta olduğu kamu kurumu olup dava o kurum aleyhine açılmalıdır.( TC Anayasası 40/III, 129/V, 657 Sy. K.13, HGK 2011/4-592 E., 2012/25 K.) Bu konuda yasal düzenlemeler, emredici hükümler içermektedir. Diğer yandan Sorumluluk Hukukunun temel ilkeleri açısından bakıldığında da; bu şekilde düzenlemenin mevzuatta yer almış olması zarar görenin zararının karşılanması yönünde önemli bir teminattır.Davaya konu edilen olayda; davacı S.. K..’nun kolunun kırılması nedeniyle ameliyat ve tedavisinin, Manisa Devlet Hastanesi’nde doktor olarak görev yapan davalı tarafından yapıldığı, davalının görevi sırasında ve görevinden dolayı davacıyı zarara uğrattığı ileri sürülmektedir. Şu durumda yerel mahkemece açıklanan yasal düzenlemeler gözetilerek, davalı hakkındaki davanın husumet nedeniyle reddine karar verilmesi gerekirken, yanılgılı gerekçe ile işin esasına girilerek davanın kısmen kabulüne karar verilmesi usul ve yasaya uygun düşmediğinden kararın bozulması gerekmiştir.SONUÇ: Temyiz edilen kararın yukarıda gösterilen nedenle davalı yararına BOZULMASINA, bozma nedenine göre davacının temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına ve davacı yararına takdir olunan 1.100 TL duruşma avukatlık ücretinin davacılara yükletilmesine, temyiz eden davalıdan peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 11/03/2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.