Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 4128 - Karar Yıl 2007 / Esas No : 3851 - Esas Yıl 2006





Davacı M. Ali tarafından, davalı Vahit ve Mahmut aleyhine 11.11.2004 gününde verilen dilekçe ile manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 13.12.2005 günlü kararın Yargıtayca incelenmesi davalılar vekili taraflarından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. Davacı, olumsuz olarak düzenlenen 2001 yılı sicil raporunun iptaline ilişkin idare mahkemesi kararına istinaden sonradan yeniden düzenlenen sicil raporunda yine düşük not verildiğini ileri sürerek manevi tazminat isteminde bulunmuştur. Davacının 2001 yılı sicil raporunun olumsuz düzenlenmesine ilişkin işleme karşı açılan dava sonucunda idare mahkemesince işlemin iptaline karar verilmiştir.Bu karardan sonra yeniden düzenlenen 2001 yılı sicil raporunda sicil notunun düşük takdir edildiğini öğrenen davacı idareye yaptığı başvurusunun reddi üzerine işlemin iptali ve tazminat istemiyle idare mahkemesinde yeniden dava açmıştır.İdare mahkemesince dava konusu bu işlemin de iptaline, tazminat talebinin ise reddine karar verildiği görülmüştür.Davacı, bu davadan önce aynı davalılara karşı açtığı davada, hakkında 2001 yılında olumsuz sicil raporu düzenlenmesi nedeniyle manevi tazminat istemiştir. Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, anılan karar dairemizce onanarak kesinleşmiştir.Davacı, eldeki bu davada; idare mahkemesinin sicil raporunun iptaline ilişkin ikinci kararının da uygulanmadığı, bu karara istinaden yeniden düzenlenen 2001 yılı sicil raporunda kendisine yine düşük not verildiği gerekçesiyle manevi tazminat istemektedir.Mahkemece, davacıya ait yeniden düzenlenen sicilin idare mahkemesince iptal edilmiş olması "kişisel kusur" olarak kabul edilmiş ve yazılı şekilde hüküm kurulmuş, davalılar kararı temyiz etmişlerdir.Davacı hakkında ilk iptal kararından sonra yeniden düzenlenen sicil raporu, idare mahkemesince "...önceden olumsuz olarak düzenlenen 2001 yılı sicilinin iptal edildiği, bu kez mahkeme kararı uygulanarak düzenlenen yeni 2001 yılı sicil raporunun sıralı sicil amirlerinden sadece biri tarafından imzalandığı, gözlem ve kanaatlerin belirtilmediği, sadece "mahkeme kararına istinaden yeniden düzenlenmiştir" şerhinin düşüldüğü görülmüştür.Oysa yargı kararının uygulanması amacıyla düzenlenen bu raporda yönetmeliğin açık hükmü uyarınca son üç yılın aritmetik ortalaması alınarak işlem yapılması gerektiği..." belirtilmek suretiyle iptal edilmiştir. Açıklanan bu gerekçeden, sicil raporunun şekli koşullara uyulmaması nedeniyle iptal edildiği anlaşılmaktadır.Kural olarak idari bir işlemin sadece iptal edilmiş olması manevi tazminatı gerektirmez.Nitekim, iptale bağlı tazminat istemi idare mahkemesince de kabul edilmemiştir.Dosya kapsamına göre davalıların salt yargı kararını etkisiz kılmak amacıyla davrandıklarını kabul etme imkanı bulunmamaktadır.Davacı, iddiasını kanıtlayamamıştır. Şu durumda mahkemece davanın reddi yerine kısmen kabul kararı verilmesi doğru görülmemiş, bu nedenle hükmün bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda gösterilen nedenle BOZULMASINA ve temyiz eden davalılardan peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 29.3.2007 gününde oybirliğiyle karar verildi.