Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 3975 - Karar Yıl 2016 / Esas No : 5676 - Esas Yıl 2015





MAHKEMESİ :Asliye Hukuk MahkemesiDavacı ... vekili Avukat ... tarafından, davalılar ... ve diğeri aleyhine 05/08/2009 gününde verilen dilekçe ile tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 17/09/2014 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davalılar vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. 1-Davalılardan ...'ın temyiz itirazları yönünden; Dava, basın yolu ile kişilik haklarına saldırı nedeniyle manevi tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece, istemin kısmen kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalılar vekili tarafından temyiz olunmuştur.Davacı, başhekimlik görevi sırasında sorumlusu olduğu hastahanede meydana gelen yangının ardından, davalılarca yerel bir gazete olan .. ard arda yazılan köşe yazılarında kendisi hakkında kişilik haklarına saldırı içeren ağır ithamlarda bulunulduğunu iddia ederek, uğranılan zararın tazmini isteminde bulunmuştur.Davalılar, söz konusu yazıların kamuoyunu aydınlatma amacıyla kaleme alınıldığını beyanla davanın reddi gerektiğini savunmuşlardır.Mahkemece, davaya konu yazılarda basın özgürlüğü sınırlarının aşılmış olduğu gerekçesiyle istemin kısmen kabulüne karar verilmiştir.5187 sayılı Basın Kanunu’nun 13. maddesinde, basın yolu ile işlenen fiillerden dolayı hukuki sorumluluk düzenlenmiş olup, basılmış eserler yoluyla işlenen fiillerden doğan maddî ve manevî zararlardan dolayı süreli yayınlarda, eser sahibi ile yayın sahibi ve varsa temsilcisi, süresiz yayınlarda ise eser sahibi ile yayımcı, yayımcının belli olmaması halinde ise basımcı müştereken ve müteselsilen sorumludur. Davalılardan ... sorumlu yazı işleri müdürü olup 5187 sayılı Yasa'nın 13. maddesi kapsamında hukuki sorumluluğu bulunmadığından hakkındaki davanın pasif husumet yokluğu nedeniyle reddi gerekirken hükmedilen manevi tazminat ile sorumlu tutulmuş olması usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirir.2-Davalılardan ...'ın temyiz itirazlarına gelince; a)Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasaya uygun gerektirici nedenlere, özellikle delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik görülmemesine göre davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları reddedilmelidir.b)Davalının diğer temyiz itirazlarına gelince:Kişilik hakları hukuka aykırı olarak saldırıya uğrayan kimse manevi tazminata hükmedilmesini isteyebilir. Hakim manevi tazminatın miktarını tayin ederken saldırı teşkil eden eylem ve olayın özelliği yanında tarafların kusur oranını, sıfatını, işgal ettikleri makamı ve diğer sosyal ve ekonomik durumlarını da dikkate almalıdır. Miktarın belirlenmesinde her olaya göre değişebilecek özel hal ve şartların bulunacağı da gözetilerek takdir hakkını etkileyecek nedenleri karar yerinde objektif olarak göstermelidir. Çünkü kanunun takdir hakkı verdiği hususlarda hakimin hukuka ve hakkaniyete göre hüküm vereceği Türk Medeni Kanunu’nun 4. maddesinde belirtilmiştir. Hükmedilecek bu para, zarara uğrayanda manevi huzuru doğurmayı gerçekleştirecek tazminata benzer bir fonksiyonu olan özgün bir nitelik taşır. Bir ceza olmadığı gibi malvarlığı hukukuna ilişkin bir zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. O halde bu tazminatın sınırı onun amacına göre belirlenmelidir. Takdir edilecek miktar, mevcut halde elde edilmek istenilen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır. Davaya konu olayda; yazının bir bölümünde basın özgürlüğünün sınırları aşılarak davacının Anayasanın Temel Hak ve Özgürlükler bölümü ile Türk Medeni Kanununun 24 ve 25. maddesinde yer alan ve yine özel yasalarla güvence altına alınmış bulunan kişilik haklarına saldırıda bulunulmuş ise de olay tarihi, olayın gelişim şekli ve yazının diğer bölümlerinin eleştiri sınırları içerisinde kalması ile yukarıdaki ilkeler göz önüne alındığında, hükmedilen manevi tazminat fazladır, daha alt düzeyde manevi tazminata hükmedilmek üzere kararın bozulması gerekmiştir.SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda ilk bentte açıklanan nedenlerle davalı ... yararına, (2/b) sayılı bentte gösterilen sebeplerle davalı ... yararına BOZULMASINA, davalı ...'ın diğer temyiz itirazlarının (2/a) sayılı bentteki nedenlerle reddine ve peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 28/03/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.