MAHKEMESİ :Asliye Hukuk MahkemesiDavacı ... vekili Avukat ... tarafından, davalı ... aleyhine 22/11/2010 gününde verilen dilekçe ile tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 15/09/2015 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi taraflar vekillerince süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.Dava, kasten yaralama eylemi nedeniyle maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece, istemin kısmen kabulüne karar verilmiş; karar, taraflar vekillerince temyiz edilmiştir.Davacı, davalılar murisinin kendisini kasten yaraladığını ve elinde fonksiyon kaybı meydana geldiğini iddia ederek uğranılan zararın tazmini isteminde bulunmuştur.Davalılar, davacının murisleri ...'dan alacaklı olduğu iddiasıyla murisin evine girerek küfür ve hakaretlerde bulunduğunu, murisi darp etmek amacıyla evin kapısını ve penceresini zorlayarak içeri girmeye çalıştığını, bunun üzerine 70 yaşında ve yüksek düzeyde şeker ve tansiyon hastası olan murisin can güvenliği endişesiyle saldırıda bulunan davacıyı caydırmak amacıyla av tüfeği ile yere ateş ettiğini, bu esnada yerden sıçrayan saçmalarla davacıyı kolundan yaraladığını, oysa davacının muris ile yaptığı anlaşma gereğini yerine getirmeyerek çatı onarım işini yarım bıraktığını herhangi bir alacağıda olmadığını ve olayda davacının kusurlu olduğunu murislerinin de cezaevindeyken vefat ettiğini beyanla davanın reddi gerektiğini savunmuşlardır.Mahkemece, istemin kısmen kabulüne karar verilmiştir.Dosyadaki bilgi ve belgelerden; ceza yargılamasında esas failin vefatı nedeni ile düşme kararı verildiğinden davalılar murisinin eylemini haksız tahrik altında gerçekleştirip gerçekleştirmediğine dair bir ceza mahkemesi tespiti olmadığı anlaşılmaktadır. Bu durumda; maddi vakıaların hukuk mahkemesince değerlendirilmesi gerekmekte olup davalı tarafın tanıkları dinlenerek olayın meydana gelmesinde davacının haksız tahriki olup olmadığının değerlendirilmesi gerekirken ceza dosyasında dinlenen tanık ...'in beyanlarının yorumlanması ile yetinilmesi doğru değildir.Mahkemece olayın gelişimi tanık beyanları ile aydınlatıldıktan sonra haksız tahrikin var olduğu kanaatine varılırsa belirlenecek maddi tazminat miktarından haksız tahrik oranında, manevi tazminattan da matematiksel olmamak üzere indirim yapılması gerekirken eksik inceleme ile karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirmiştir.SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda gösterilen nedenlerle davalılar yararına BOZULMASINA, tarafların diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına ve davalılardan peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 28/03/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.