Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 3911 - Karar Yıl 2013 / Esas No : 18 - Esas Yıl 2013
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk MahkemesiDavacı ... vekili Avukat ... tarafından, davalılar ... vdl. aleyhine 14/12/2011 gününde verilen dilekçe ile haksız şikayete dayalı manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davalı şirket yönünden davanın zamanaşımı nedeniyle reddine, diğer davalılar yönünden husumetten reddine dair verilen 05/04/2012 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davacı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasaya uygun gerektirici nedenlere, özellikle delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik görülmemesine göre aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları reddedilmelidir. 2-Diğer temyiz itirazlarına gelince; Dava, haksız şikayet nedeniyle kişilik haklarına saldırıya dayalı manevi tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece, davalılar ... ve ... yönünden husumet yokluğundan, davalı şirket yönünden ise zamanaşımı nedeniyle davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir. Davacı, davalıların kendisi hakkında ...Cumhuriyet Savcılığına mazot hırsızlığı yaptığı, şirket yöneticilerine hakaret ve ithamda bulunduğu gerekçesi ile şikayetçi olduklarını belirterek manevi tazminata hükmedilmelerini istemiştir. Mahkemece, davalı şirket vekilinin 05/12/2008 tarihli şikayet dilekçesi üzerine davacının 21/01/2010 tarihinde ifade vererek fiil ve faili bu tarihte öğrendiği, BK'nun 60/1 maddesinde belirtilen 1 yıllık zamanaşımı süresinin dolduğu şeklindeki gerekçe ile davalı şirket yönünden davanın reddine karar verilmiştir. Borçlar Kanununun 60/2. maddesi gereğince zarara yol açan eylemin, aynı zamanda suç sayılan bir eylemden doğmuş olması durumunda olayda uygulanacak zamanaşımı süresi, o suçun bağlı olduğu (uzamış) ceza zamanaşımı süresidir. Dava konusu olay, olay gününde yürürlükte bulunan 5237 sayılı Türk Ceza Kanununun 267. maddesinde tanımlanan iftira suçu niteliğinde olup uygulanacak ceza zamanaşımı süresi, aynı Kanunun 66. maddesi uyarınca 8 yıldır. Şu durumda, davalı şirket yönünden işin esasının incelenerek varılacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken zamanaşımı nedeniyle reddine karar verilmesi doğru görülmemiş ve bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ: Temyiz edilen kararın yukarıda gösterilen nedenlerle (2) numaralı bentte gösterilen nedenle davalı şirket yönünden BOZULMASINA, diğer temyiz itirazlarının ilk bentte açıklanan nedenlerle reddine ve peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 06/03/2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.