Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 3862 - Karar Yıl 2013 / Esas No : 922 - Esas Yıl 2013





MAHKEMESİ :Asliye Hukuk MahkemesiDavacı ... vdl. vekili Avukat ... tarafından, davalı ... vd. aleyhine 18/02/2004 gününde verilen dilekçeler ile trafik kazası nedeni ile ölüm ve yaralanmadan dolayı maddi ve manevi tazminat istenmesi üzerine yapılan yargılama sonunda; Mahkemece davanın kısmen kabulüne dair verilen 01/11/2012 günlü kararın Yargıtay’da duruşmalı olarak incelenmesi davalı ... vekili tarafından duruşmasız olarak incelenmesi davacılar vekili tarafından süresi içinde istenilmekle, daha önceden belirlenen 05/03/2013 duruşma günü için yapılan tebligat üzerine temyiz eden davacı asil ... ile karşı taraftan davacılar vekili Avukat ... geldiler. Açık duruşmaya başlandı. Süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten ve hazır bulunanların sözlü açıklamaları dinlendikten sonra taraflara duruşmanın bittiği bildirildi. Dosyanın görüşülmesine geçildi. Tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü. 1-Dosyadaki yazılara, kararın bozmaya uygun olmasına, delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davacıların tüm, davalı ...’in aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları reddedilmelidir. 2- Davalı ...’in diğer temyiz itirazlarına gelince; dava, trafik kazası nedeni ile ölüm ve yaralanmadan dolayı uğranılan maddi ve manevi zararın ödetilmesi istemine ilişkindir. Mahkemece davalı sürücünün kusuru bulunmadığı gerekçesi ile verilen istemin reddine ilişkin kararın dairemizce bozulması üzerine yeniden yapılan yargılama sonunda istemin bir bölümünün ödetilmesine karar verilmiş; karar, davacılar ve davalı ... tarafından temyiz olunmuştur. Davacılar, davalı sürücünün kusuru ile meydana gelen trafik kazasında oğulları ...’nun yaşamını yitirdiği, ...’ın ise sakat kaldığını iddia ederek uğradıkları maddi ve manevi zararın ödetilmesi isteminde bulunmuşlardır. Davalılar, kazanın davacıların murisi oğullarının asli ve tam kusuru ile meydana geldiğini savunarak davanın reddine karar verilmesini istemişlerdir. Mahkemece kazanın davacılar murisinin tam kusuru ile meydana geldiği kabul olunarak davanın reddine dair verilen ilk karar, dairemizin 18/09/2008 gün ve 2007/15023 - 2008/10439 esas karar sayılı ilamı ile “…Dosya içeriğine göre, ilerideki kavşaktan sağ yöne dönecek olan ve olay yerinde 14 metre fren izi bırakarak aracı durdurabilen davalı sürücü ...'ın, daha yavaş gitmesi halinde kazayı önleyebileceği dikkate alındığında, olayda 2/8 oranda kusurlu olduğunu belirleyen rapor somut olaya daha uygun düşmektedir. Mahkemece, meydana gelen olayda davalı sürücü ...'ın 2/8 oranında kusurlu olduğu benimsenerek, davacıların uğradığı zarar kapsamının belirlenmesi gerekirken, somut olaya uygun olmayan ve davalı sürücünün olayda kusursuz olduğunu belirleyen rapora dayanılarak istemin tümden reddedilmiş olması doğru olmamış, kararın bu nedenle bozulması gerekmiştir…” gerekçesi ile bozulmuştur. Mahkemece bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sırasında belirlenen zarar kapsamı uyarınca davacılar vekili maddi tazminat istemlerini 21.05.2010 günlü ıslah dilekçesi artırmış olup, mahkemece ıslah ile arttırılan tutar üzerinden istemin kabulüne karar verilmiştir. Oysa ki, 04.02.1948 tarih ve 1944/10 esas ve 1948/3 karar sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararında da açıkça belirtildiği gibi ıslah, soruşturma ve yargılama bitinceye kadar yapılabilip, Yargıtay'ca karar bozulduktan sonra bu yoldan yararlanmaya olanak yoktur. 01.10.2011 günü yürürlüğe giren 6100 sayılı HMK nın 177. maddesi uyarınca da ıslah, tahkikatın sona ermesine kadar yapılabilir. Mahkemece davacı talebi ile bağlı kalınarak bu bedele karar verilmesi gerekirken, bozmadan sonra davacıların ıslah talebi kabul edilmek suretiyle yazılı şekilde hüküm kurmuş olması, usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirmiştir.SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda (2) sayılı bentte gösterilen nedenle davalı ... yararına BOZULMASINA, davacıların tüm, davalının öteki temyiz itirazlarının ilk bentteki nedenlerle reddine ve temyiz eden davalı ...'den peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 05/03/2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.