MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı ...'ya velayeten kendi adına asaleten ... vd. vekili Avukat ... tarafından, davalı ... vd. aleyhine 24/07/2009 gününde verilen dilekçe ile trafik kazası nedeni ile ölümden dolayı maddi ve manevi tazminat istenmesi üzerine yapılan yargılama sonunda; Mahkemece davanın kısmen kabulüne dair verilen 27/12/2011 günlü kararın Yargıtay’da duruşmalı olarak incelenmesi davalılar vekili duruşmasız olarak incelenmesi de davacılar vekili tarafından süresi içinde istenilmekle, daha önceden belirlenen 05/03/2013 duruşma günü için yapılan tebligat üzerine taraflardan kimsenin gelmediği görüldü, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten sonra dosyanın görüşülmesine geçildi. Tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü.1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasaya uygun gerektirici nedenlere, özellikle delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik görülmemesine göre davalıların tüm, davacıların aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları reddedilmelidir.2-Davacıların diğer temyiz itirazlarına gelince; Dava, trafik kazası nedeni ile ölümden dolayı uğranılan maddi ve manevi zararın ödetilmesi istemine ilişkindir. Mahkemece istemin bir bölümü kabul edilmiş; karar, davacılar ve davalılar tarafından temyiz edilmiştir. Davacılar, davalı sürücünün tam kusuru ile neden olduğu trafik kazasında murislerinin yaşamını yitirdiğini beyanla uğradıkları maddi ve manevi zararın ödetilmesini istemişlerdir. Davalılar ise, kazanın davacılar murisinin içinde bulunduğu araç sürücüsünün ağır kusuru ile meydana gelmesinden dolayı kendilerinin sorumlulukları olmadığını savunarak davanın reddine karar verilmesini istemişlerdir. Mahkemece, davalı sürücünün kazanın meydana gelişinde asli olarak %80 kusurlu olduğu benimsenerek hesaplanan destek tazminatı ile birlikte her bir davacı yararına 5.000,00TL manevi tazminat ödetilmesine karar verilmiştir. Borçlar Yasası'nın 47. maddesi gereğince yargıcın, özel durumları göz önünde tutarak manevi zarar adı ile hak sahibine verilmesine karar vereceği para tutarı adalete uygun olmalıdır. Takdir edilecek bu tutar, zarara uğrayanda manevi huzuru doğurmayı gerçekleştirecek tazminata benzer bir işlevi (fonksiyonu) olan özgün bir nitelik taşır. Bir ceza olmadığı gibi malvarlığı hukukuna ilişkin bir zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. O halde bu tazminatın sınırı onun amacına göre belirlenmelidir. Takdir edilecek tutar, var olan durumda elde edilmek istenilen doyum (tatmin) duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır. 22/06/1966 gün ve 7/7 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı'nın gerekçesinde takdir olunacak manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel durum ve koşullar da açıkça gösterilmiştir. Bunlar her olaya göre değişebileceğinden yargıç, bu konuda takdir hakkını kullanırken ona etkili olan nedenleri de karar yerinde nesnel (objektif) ölçülere göre uygun (isabetli) bir biçimde göstermelidir.Somut olaya gelince, trafik kazasının meydana geliş biçimi, olay tarihi, tarafların ekonomik ve sosyal durumları ile yukarıda anılan ilkeler gözetildiğinde davacılar yararına takdir olunan manevi tazminat tutarları azdır. Daha üst düzeyde manevi tazminat takdir edilmek üzere kararın bozulması gerekmiştir.SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda (2) sayılı bentte gösterilen nedenle davacılar yararına BOZULMASINA, davalıların tüm, davacıların öteki temyiz itirazlarının (1) sayılı bentte gösterilen nedenlerle reddi ve temyiz eden davacılardan peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 05/03/2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.