Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 3855 - Karar Yıl 2016 / Esas No : 2173 - Esas Yıl 2016





MAHKEMESİ :Asliye Hukuk MahkemesiDavacı ... vekili Avukat .. tarafından, davalı ... aleyhine 24/06/2013 gününde verilen dilekçe ile itirazın iptalinin istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın zamanaşımı nedeniyle reddine dair verilen 08/10/2015 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davacı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.Dava, itirazın iptali istemine ilişkindir. Yerel mahkemece, davanın zamanaşımı nedeniyle reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.Davacı, aralarındaki kira sözleşmesi uyarınca kira bedellerine karşılık olarak verdiği bonoların bedellerinin ödenmesine rağmen davalı tarafından icra takiplerine konu edildiğini, bu nedenle açmış olduğu menfi tespit davasında bonoların bedelsiz kaldığının tespit edilerek davalıya borçlu olmadığının tespitine karar verildiğini, ancak haksız icra takibi sırasında haczedilen mallarının satılması nedeniyle zarara uğradığını, bu zararının tazmini için davalı hakkında başlattığı icra takibinde, davalının haksız ve kötüniyetli olarak borca itiraz ettiğini belirterek, itirazın iptaline ve icra inkar tazminatına hükmedilmesi isteminde bulunmuştur.Davalı, davanın zamanaşımı nedeniyle reddi gerektiğini savunmuştur.Mahkemece, davacının davalıya borçlu olmadığının tespitine dair verilen kararın kesinleştiği, ancak .. 72. maddesine göre, borçlu olmadığı bir parayı tamamen ödemek mecburiyetinde kalan şahsın, ödediği tarihten itibaren bir sene içinde paranın geri alınmasını isteyebileceği, ayrıca haksız haciz sebebiyle uğranılan zararın tazmini için dava açma süresinin de 1 yıl olduğu, davacının bedelsiz kalan senetlerden dolayı davalıya borçlu olmadığına ilişkin verilen menfi tespit kararının 02/06/2011 tarihinde kesinleştiği, davacının haksız haciz nedeni ile uğradığı zararı tazmin için giriştiği icra takibi tarihinin 06/08/2012 olduğu, bu durumda menfi tespit davasında verilen haczin haksızlığına ilişkin kararın kesinleşme tarihinden itibaren 1 yıllık zamanaşımı süresi geçtikten sonra takibe başlandığı gerekçesiyle davanın zamanaşımı nedeniyle reddine karar verilmiştir.Haksız icra takibi ve haciz tarihinde yürürlükte bulunan 818 Sayılı Borçlar Kanunu'nun 60. maddesi haksız fiil nedeniyle tazminat davasının zararın ve sorumlunun öğrenildiği tarihten itibaren bir yıl, her halde zararı doğuran olayın gerçekleşmesinden itibaren on yıllık sürede zamanaşımına uğrayacağı düzenlenmiştir. Haksız fiil aynı zamanda suç teşkil eden bir eylem ise ve Ceza Kanunu’nda daha uzun zamanaşımı süresi öngörülmüşse haksız fiil sorumluluğunda da bu (uzamış) ceza zamanaşımı süreleri uygulanır.Dosyadaki bilgi ve belgelerden; davalının eyleminin .. 156. maddesinde düzenlenen bedelsiz senedi kullanma suçunu oluşturduğu anlaşılmakta olup, haksız fiil tarihinde yürürlükte bulunan 5237 sayılı .. 66/e maddesi uyarınca, beş yıldan fazla olmamak üzere hapis veya adli para cezasını gerektiren suçlarda zamanaşımı süresi sekiz yıldır.Mahkemece; haksız fiilin gerçekleştiği tarihten itibaren uzamış ceza zamanaşımı süresinin takip tarihi itibariyle dolmadığı gözetilerek işin esası incelenip varılacak sonuca göre uygun bir karar verilmesi gerekirken, yanılgılı gerekçeyle davanın zamanaşımı nedeniyle reddine karar verilmiş olması usul ve yasaya uygun düşmediğinden kararın bozulması gerekmiştir.SONUÇ: Temyiz edilen kararın yukarıda gösterilen nedenle BOZULMASINA ve peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 24/03/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.