MAHKEMESİ : Ermenek Asliye Hukuk MahkemesiTARİHİ : 29/01/2013NUMARASI : 2012/313-2013/27 Davacı M.. H.. tarafından, davalı A..R.. aleyhine 11/07/2012 gününde verilen dilekçe ile manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın zamanaşımı reddine dair verilen 29/01/2013 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davacı tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.Dava, haksız eylem nedeniyle uğranılan manevi zararın ödetilmesi istemine ilişkindir. Mahkemece; istem zamanaşımı nedeni ile reddedilmiş; karar, davacı tarafından temyiz edilmiştir.Davacı, davalı tarafından hakaret edilerek yaralamaya teşebbüste bulunulduğunu, davalının eylemleri nedeni ile mahkum edildiğini bildirerek söz konusu haksız eylemler nedeni ile uğradığı manevi zararın ödetilmesi isteminde bulunmuştur.Davalı, davanın zamanaşımına uğradığını savunarak reddini istemiştir. Mahkemece, dava konusu edilen haksız eylemlerin 18/03/2007 tarihinde meydana geldiği, davanın ise 11/07/2012 tarihinde açıldığı, dava tarihi itibari ile BK 72. maddeye göre 2 yıllık sürenin dolduğu, ceza davasının kesinleştiği 22/10/2007 tarihinden itibaren hesaplansa dahi 2 yıllık sürenin dolmuş bulunduğu anlaşılmakla davanın zamanaşımı nedeni ile reddine karar verilmiştir. Haksız eylem tarihinde yürürlükte bulunan 818 sayılı BK’nın 60/2. maddesi gereğince, zarara yol açan eylemin aynı zamanda suç sayılan bir eylemden doğması durumunda olayda uygulanacak zamanaşımı süresi, o suçun bağlı olduğu (uzamış) ceza zamanaşımı süresidir. Haksız eylem tarihinde yürürlükte bulunan 5237 sayılı TCK 66/e maddesi uyarınca, beş yıldan fazla olmamak üzere hapis veya adli para cezasını gerektiren suçlarda zamanaşımı süresi sekiz yıldır.Dosyadaki bilgi ve belgelerden; davalının davacıya yönelik alenen hakaret ve yaralamaya teşebbüs suçlarından cezalandırılmasına karar verildiği ancak hükmün açıklanmasının geri bırakıldığı anlaşılmaktadır. Davalıya atılı suçların kanunda öngörülen cezaları itibari ile zamanaşımı süresi sekiz yıldır.Şu durumda davanın açıldığı günde olay tarihinden itibaren uzamış ceza zamanaşımı süresi dolmadığı açıkça anlaşılmakta olduğundan işin esası incelenip varılacak sonuca uygun bir karar verilmesi gerekirken, yanılgılı gerekçeyle istemin reddine karar verilmiş olması usul ve yasaya uygun düşmediğinden kararın bozulması gerekmiştir.SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda gösterilen nedenle BOZULMASINA ve peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 06/03/2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.