Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 3752 - Karar Yıl 2013 / Esas No : 3822 - Esas Yıl 2012
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk MahkemesiDavacı ... vekili Avukat ... tarafından, davalı .... vd. aleyhine 04/03/2009 gününde verilen dilekçe ile yaralamalı trafik kazası nedenine dayalı maddi ve manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 15/09/2011 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davalı Şirket vekili ile diğer davalı ... mirasçıları ..., ... vekili Avukat ... tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasaya uygun gerektirici nedenlere, özellikle delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik görülmemesine göre davalıların aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları reddedilmelidir.2-Davalıların diğer temyiz itirazlarına gelince; Dava, trafik kazası nedeni ile yaralanmadan dolayı uğranılan maddi ve manevi zararın ödetilmesi istemine ilişkindir. Mahkemece; istemin bir bölümü kabul edilmiş, karar; davalılar tarafından temyiz olunmuştur.Davacı, davalının kusuru ile neden olduğu trafik kazasında yararlanmasından dolayı maddi ve manevi zararın ödetilmesi isteminde bulunmuştur. Davalılar ise, davanın reddini savunmuşlardır.Mahkemece, davalı sürücü ...'nin 2/8 kusuru ile neden olduğu trafik kazasında davacının yaralandığı benimsenerek davacı yararına 10.000,00 TL manevi tazminat ödetilmesine karar verilmiştir.Borçlar Yasası'nın 47. maddesi gereğince yargıcın, özel durumları göz önünde tutarak manevi zarar adı ile hak sahibine verilmesine karar vereceği para tutarı adalete uygun olmalıdır. Takdir edilecek bu tutar, zarara uğrayanda manevi huzuru doğurmayı gerçekleştirecek tazminata benzer bir işlevi (fonksiyonu) olan özgün bir nitelik taşır. Bir ceza olmadığı gibi malvarlığı hukukuna ilişkin bir zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. O halde bu tazminatın sınırı onun amacına göre belirlenmelidir. Takdir edilecek tutar, var olan durumda elde edilmek istenilen doyum (tatmin) duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır. 22/06/1966 gün ve 7/7 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı'nın gerekçesinde takdir olunacak manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel durum ve koşullar da açıkça gösterilmiştir. Bunlar her olaya göre değişebileceğinden yargıç, bu konuda takdir hakkını kullanırken ona etkili olan nedenleri de karar yerinde nesnel (objektif) ölçülere göre uygun (isabetli) bir biçimde göstermelidir.Dava konusu olayda; olay tarihi, davalının olayda ki kusur durumu ile yukarıda anılan ilkeler gözetildiğinde hükmedilen manevi tazminat miktarı fazladır. Daha alt düzeyde manevi tazminat takdir edilmek üzere kararın bozulması gerekmiştir.SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda (2) sayılı bentte gösterilen nedenlerle BOZULMASINA, davalıların diğer temyiz itirazlarının (1) sayılı bentte gösterilen nedenler ile reddine ve peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 04/03/2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.