Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 370 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 3746 - Esas Yıl 2014
MAHKEMESİ : Tunceli Asliye Hukuk MahkemesiTARİHİ : 07/03/2013NUMARASI : 2010/416-2013/213Davacı M.. T.. vekili Avukat İnan tarafından, davalı L. İnş. San. ve Tic. A.Ş. aleyhine 28/09/2010 gününde verilen dilekçe ile tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 07/03/2013 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi taraflar vekillerince süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.Dava, davalının haksız eylemi sonucu binada oluşan zararın tazmini istemine ilişkindir. Yerel mahkemece, açılan davanın kısmen kabulüne karar verilmiş; hüküm, taraflar vekillerince temyiz edilmiştir.Davacı, evi yakınındaki Hidroelektrik Santrali İnşası ve kanal çalışmaları sırasında fenni usullere uygun hareket edilmemesi, ağır tonajlı kamyonların evin hemen önünde bulunan toprak yoldan kontrolsüz geçmeleri nedeni ile evinde hasar oluştuğunu iddia ederek uğranılan zararın davalıdan tazmini isteminde bulunmuştur.Davalı, zarardan Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğü'nün sorumlu olacağını kendilerinin yüklenici firma olduğunu ayrıca dava konusu zararın davalı faaliyetlerinden kaynaklanmadığını beyanla davanın reddini savundu.Yerel mahkemece, davaya konu evde oluşan hasarın giderilmesi için ne kadar masraf yapılacağına dair düzenlenen bilirkişi raporu esas alınarak davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.Dosya kapsamından; hükme esas alınan 15/02/2011 tarihli inşaat mühendisi bilirkişi raporunda özetle; binanın 25-30 yıllık yığma tarzda taş duvarlı çamur harçlı köy evi olduğu, çevrede oluşan sarsıntıların yapıya zarar verdiği, dava konusu evin duvarlarında çökme, çatlaklar ve kırılmalar olduğu, binanın alt katındaki taş duvarda bel vermelerin ve ayrışmaların olduğu toplam tamirat bedelinin düz sıva, beton, her türlü iç ve dış sıva, ocak taşı, epoksi reçinesi gibi malzemenin m2 birim fiyatı esas alınarak belirleneceği, bunun da 4.109,80 TL olduğunun tespit edilmiş, ayrıca binanın onarılsa bile içinde ikamet etmenin can ve mal güvenliği bakımından tehlikeli olduğu mütalaa edilmiştir.Şu halde; bilirkişi raporunda belirtildiği şekilde tamirat yapılsa dahi içinde oturulmasının can ve mal güvenliği yönünden tehlikeli olacağı tespit edildiğine göre, mahkemece yapılması gereken; uzman bir bilirkişiye davaya konu binanın yıkılıp yeniden yapılması durumunda oluşacak maliyet hesabının yaptırılması, bulunacak bedelden binada oluşan değer artışı ve de davacı kusuru oranında indirim yapılarak davacı zararının bulunması gerekirken eksik inceleme ile hüküm kurulması doğru olmamış ve kararın bozulması gerekmiştir.SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda gösterilen nedenlerle davacı yararına BOZULMASINA, bozma nedenine göre tarafların diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına ve davacıdan peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 19/01/2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.