MAHKEMESİ : Asliye Hukuk MahkemesiDavacılar ... ve diğeri vekili Avukat ... tarafından, davalı ... aleyhine 17/11/2014 gününde verilen dilekçe ile manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; mahkemenin görevsizliğine dair verilen 18/11/2014 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davacılar vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. Dava, Cumhuriyet Savcısının bir soruşturma kapsamında yaptığı işlemlerle ilgili manevi tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece, dava dilekçesinin görev nedeniyle reddine ve ilgili Yargıtay Dairesinin görevli olduğuna karar verilmiş; hüküm, davacılar tarafından temyiz edilmiştir.Davacılar, bir polis memurunun saldırısına uğrayarak yaralandıklarını ve olay nedeniyle şikayetçi olduklarını, kendilerine saldıran polise küfür ettiklerine dair bir delil olmamasına rağmen soruşturmayı yürüten Cumhuriyet Savcısı tarafından kendilerini şikayetten vazgeçirmek için haklarında kasıtlı olarak ceza davası açıldığını belirterek manevi tazminat isteminde bulunmaşlardır. Mahkemece, 6100 sayılı HMK'nın 46. vd. maddeleri gereğince hakimin hukuki sorumluluğundan kaynaklanan ve devlet aleyhine açılan davaların Yargıtay'ın ilgili dairesinde görüleceği gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir.21/02/2014 tarihinde yürürlüğe giren 6526 sayılı Yasa'nın 19. maddesi ile 2802 sayılı Hakimler ve Savcılar Kanunu'nun 93/A maddesi yürürlükten kaldırılmış, 6545 sayılı Yasa'nın 70. maddesi ile 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun "koruma tedbirleri nedeni ile tazminat" konusunu düzenleyen 141. maddesine eklenen 3. fıkrayla, "Birinci fıkrada yazan hâller (usule aykırı soruşturma ve kovuşturma işlemleri) dışında, suç soruşturması veya kovuşturması sırasında kişisel kusur, haksız fiil veya diğer sorumluluk hâlleri de dâhil olmak üzere hâkimler ve Cumhuriyet savcılarının verdikleri kararlar veya yaptıkları işlemler nedeniyle tazminat davaları ancak Devlet aleyhine açılabilir." düzenlemesi getirilmiş, bu şekilde anılan Yasa’nın "koruma tedbirleri nedeni ile tazminat" istemleri hakkında görevli ve yetkili mahkemeyi belirleyen 142/2. maddesinin "Ceza Hakimleri ile Cumhuriyet Savcılarının" hukuki sorumluluğu nedeniyle açılacak tazminat davalarında da geçerli olduğu benimsenmiştir. Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 142/2. maddesi ise; "istem zarara uğrayanın oturduğu yer Ağır Ceza Mahkemesinde ve eğer o yer Ağır Ceza Mahkemesi tazminat konusu işlemle ilişkili ise ve aynı yerde başka Ağır Ceza Dairesi yoksa en yakın yer Ağır Ceza Mahkemesinde karara bağlanır." şeklinde düzenlenmiştir.Görev sorunu kamu düzenine ilişkin olup açıkça veya hiç ileri sürülmese bile yargılamanın her aşamasında mahkemelerce kendiliğinden gözetilir. (HMK m.115/1)Davacıların manevi tazminat istemleri Cumhuriyet Savcısının yapmış olduğu işlemlerden kaynaklanmaktadır. Şu durumda davaya bakma görevi Ağır Ceza Mahkemesine aittir. Mahkemece açıklanan olgular ve yasal düzenlemeler gözetilerek, Ağır Ceza Mahkemesinin görevli olması nedeniyle davanın usulden reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiş ve kararın bu nedenle bozulması gerekmiştir.SONUÇ: Temyiz edilen kararın yukarıda gösterilen nedenle BOZULMASINA ve peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 26/03/2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.