Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 3673 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 17826 - Esas Yıl 2014
MAHKEMESİ : Asliye Hukuk MahkemesiDavacılar ... ve diğeri vekili Avukat ... tarafından, davalı ... Kooperatifi aleyhine 29/08/2013 gününde verilen dilekçe ile maddi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın zamanaşımı nedeniyle reddine dair verilen 23/09/2014 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davacılar vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. Dava, haksız eylem nedeniyle uğranılan maddi zararın ödetilmesi istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın zamanaşımı nedeniyle reddine karar verilmiş; hüküm, davacılar tarafından temyiz edilmiştir. Davacılar, destekleri Muhittin tütün balyalama işi yaptığı sırada kamyondan düşerek hayatını kaybettiğini, desteğin yaptığı işin mahkemece eser sözleşmesi kapsamında değerlendirildiğini, fazlaya ilişkin haklarını saklı tutarak açtıkları tazminat davasının mahkemenin 2012/106 esas, 2013/98 karar sayılı dosyası ile görüldüğünü ve maddi zararlarının bilirkişi tarafından hesaplandığını ancak bozma kararı sonrasında ıslah talebinde bulundukları için ıslah ettikleri kısım yönünden istemlerinin reddedildiğini belirterek önceki davada hüküm altına alınmayan zararlarının davalıdan tahsili isteminde bulunmuşlardır.Davalı, süresi içinde zamanaşımı defi'nde bulunmuş, esas bakımından da davanın reddi gerektiğini savunmuştur.Mahkemece, davacının maddi zarar miktarını mahkemenin 2008/34 esas sayılı dava dosyasında alınan bilirkişi raporu ile öğrendiği, raporun davacı tarafa 17/06/2010 tarihinde tebliğ edildiği, o davada hükmedilen kısım dışında kalan miktarın 17/06/2011 tarihinde zamanaşımına uğradığı, davalı şirketin yöneticileri hakkında taksirle ölüme neden olma suçundan açılan ceza davasının 29/01/2014 tarihinde beraat kararı verilerek sonuçlandığı ve 12/03/2014 tarihinde kesinleştiği, böylece davalı yönünden ortada suç teşkil eden bir eylem bulunmadığının anlaşıldığı ve bu durumda ceza zamanaşımının uygulanmasının mümkün olmadığı gerekçesiyle davanın zamanaşımı nedeniyle reddine karar verilmiştir. Davacıların desteği, 20/04/2006 tarihinde tütün balyalama işi yaptığı sırada meydana gelen kaza sonucu hayatını kaybetmiştir. Olayla ilgili ceza davası 29/01/2014 tarihinde neticelenmiş ve davalı kooperatifin başkan ve başkan yardımcısı olan sanıkların taksirle ölüme neden olma suçundan beraatlerine karar verilmiştir. 818 sayılı Borçlar Kanunu'nun 60/2. maddesi (6098 sayılı TBK m.72) gereğince zarara yol açan eylemin, aynı zamanda suç sayılan bir eylemden doğması durumunda olayda uygulanacak zamanaşımı süresi, o suçun bağlı olduğu ceza zamanaşımı süresidir. Ceza zamanaşımı süresinin uygulanabilmesi için haksız eylemin suç niteliğinde olması yeterlidir. Ayrıca ceza davası açılması gerekmediği gibi mahkumiyet kararı verilmesine de gerek yoktur. Dava konusu olay, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nda tanımlanan taksirle ölüme neden olma suçunu oluşturabilecek nitelikte olup; uygulanacak ceza zamanaşımı süresi, aynı Yasası'nın 66. maddesi uyarınca 15 yıldır. Eldeki davanın açıldığı tarihte ceza zamanaşımı süresinin dolmadığı anlaşılmaktadır. Mahkemece açıklanan yönler gözetilerek, davalının zamanaşımı savunmasının reddiyle işin esası incelenip varılacak sonuca göre hüküm kurulması gerekir. Kararın bu nedenle bozulması gerekmiştir.SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda açıklanan nedenle BOZULMASINA ve peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 26/03/2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.