MAHKEMESİ :Asliye Hukuk MahkemesiDavacı ... vekili Avukat ... tarafından, davalı .. aleyhine 24/01/2013 gününde verilen dilekçe ile tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 13/01/2015 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davalı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. Dava, haksız el koyma nedenine dayalı maddi tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece istem kısmen kabul edilmiş, hüküm, davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir.Davacı, kendisine ait küçükbaş hayvanlara kaçakçılık iddiası ile kolluk güçlerince el konulduğunu ve yapılan ceza yargılaması sonucunda üzerine atılı suçtan beraatine ve yedieminde bulunan hayvanların kendisine iadesine karar verildiğini, buna rağmen iadenin gerçekleşmediğini ileri sürerek, bu süreçte mahrum kalınan kazancın davalıdan tazminini talep etmiştir. Davalı idare, davanın yetkili mahkemede açılmadığını, ayrıca istemin husumet ve zamanaşımından reddi gerektiğini beyanla davanın esastan da reddi gerektiğini savunmuştur.Mahkemece, davalının yetki itirazı reddedilerek, bilirkişi raporu gözetilerek istemin kısmen kabulüne karar verilmiştir.6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 16. maddesine göre “Haksız fiilden doğan davalarda, haksız fiilin işlendiği veya zararın meydana geldiği yahut gelme ihtimalinin bulunduğu yer ya da zarar görenin yerleşim yeri mahkemesi de yetkilidir”. Anılan Kanun hükmü haksız eylemden kaynaklanan tazminat davaları için özel yetki kuralı olup, davacıya seçimlik hak tanımaktadır.Davaya konu olayda; davacı taraf seçimlik hakkını yasa hükmüne uygun olarak kullanmak yerine davasını yetkisiz olan .. açmıştır. Davalı taraf ise süresinde yetki itirazında bulunarak yetkili mahkemeyi dava dilekçesinde davacı adresi .. olarak yazıldığından .. olarak göstermiştir. Davacı taraf cevaba cevap dilekçesinde, davacı adresinin .. olduğunu belirtip yetkili mahkemeyi davalının doğru olarak göstermediği yönünde beyanda bulunmuştur. Bunun üzerine davalı vekili .. 129 ve 130. maddeleri gereği ön inceleme aşamasında ve henüz tahkikat aşamasına geçilmeden, kendilerine tebliğ edilen dava dilekçesinde davacı adresinin .. olarak gösterildiğini, bu nedenle yetkili mahkemeyi .. olarak gösterdiklerini, ancak davacı tarafın cevaba cevap dilekçesinde davacı adresi olarak .. adresini gösterdiğini beyanla yetkili mahkemeyi doğru şekilde .. olarak göstermiştir. Bu durumda, davalı taraf yasal süresi içinde yetki itirazında bulunmuş ve yetkili mahkemeyi de göstermiş olup mahkemece dava dilekçesinin yetkisizlik nedeniyle reddine karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme ile yetki itirazının reddi ile davanın esastan karara bağlanması doğru bulunmamış ve kararın bu nedenle bozulması gerekmiştir.SONUÇ:Temyiz olunan kararın yukarıda açıklanan nedenlerle davalı yararına BOZULMASINA, bozma nedenine göre davalının diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına 21/03/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.