MAHKEMESİ :Asliye Hukuk MahkemesiDavacı ... ve diğerleri vekili Avukat ... tarafından, davalılar ... ve diğerleri aleyhine 26/02/2009 gününde verilen dilekçe ile maddi ve manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 04/02/2014 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davalı ... ... vekili ve davalı ... tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan davalı ...'ün temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.1- Davalı ...’in temyizi yönünden;İlam, temyiz eden tarafa (davalı kısıtlının vasisi ...’e) 19/03/2014 gününde tebliğ edilmiş, temyiz dilekçesi ise (davalı kısıtlı tarafından) 12/05/2014‘te verilmiştir. HUMK’un 432/1. maddesi uyarınca temyiz süresi onbeş gündür. Kararın tebliğ tarihi ile temyiz edildiği gün gözetildiğinde onbeş günlük yasal süresinin geçtiği anlaşılmaktadır. Bu nedenle temyiz dilekçesinin reddedilmesi gerekmiştir.2- Davalı ...’ün temyizi yönünden;Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasaya uygun gerektirici nedenlere, özellikle delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik görülmemesine göre aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları reddedilmelidir.3- Diğer temyiz itirazlarına gelince;a- Dava, haksız eylem nedeniyle uğranılan maddi ve manevi zararın ödetilmesi istemine ilişkindir. Mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalı ... tarafından temyiz edilmiştir.Davacılar, murisleri İsmail Veske’nin davalıların ortak eylemleri ile öldürüldüğünü, murisin desteğinden yoksun kaldıklarını belirterek uğradıkları maddi, duydukları acı nedeniyle de manevi zararlarının ödetilmesini istemişlerdir.Davalılar, davanın reddedilmesi gerektiğini savunmuşlardır.Mahkemece, davacıların eşi ve babaları olan maktül İsmail Veske'nin, davalılar ..., ... ve ... tarafından 20/11/2008 tarihinde kasten öldürüldüğünü, ... 1. Ağır Ceza Mahkemesinin 27/01/2010 tarih, 2009/97 esas ve 2010/13 karar sayılı ilamıyla eylemlerinden dolayı cezalandırıldıkları, yapılan bilirkişi incelemeleri neticesinde düzenlenen raporların hüküm vermeye yeterli olduğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.Dosya kapsamından, ceza mahkemesinde yapılan yargılama sonunda desteğin olayın meydana gelmesinde haksız tahrikinin bulunduğu ve davalı ... hakkında haksız tahrik hükümlerinin uygulandığı anlaşılmaktadır. Mahkemece, destekten yoksun kalma tazminatının hesaplanması sırasında tahrik nedeni ile herhangi bir indirim yapılmamıştır. Şu durumda, desteğin müterafık kusurunun varlığı göz önünde bulundurularak destekten yoksun kalma tazminatından haksız tahrik indirimi oranında indirim yapılmak suretiyle karar verilmesi gerekir. Bu hususun gözetilmemiş olması bozmayı gerektirmiştir.b- Dosya kapsamından, Sosyal Güvenlik Kurumunun cevabi yazısına göre davacılara ölüm maaşı bağlandığı anlaşılmaktadır. Şu halde, bağlanan gelirlerin rücuya tabi olup olmadığı, rücuya tabi ise ödemelerin peşin sermaye değeri Sosyal Güvenlik Kurumu’ndan açık bir biçimde sorulup, destekten yoksun kalma tazminatından düşülüp, düşülmeyeceğinin belirlenip sonuca göre hüküm kurulması gerekir. Bu hususun gözetilmemiş olması da bozmayı gerektirmiştir.SONUÇ: Temyiz edilen kararın yukarıda (3-a,b) sayılı bentlerde açıklanan nedenlerle davalı ... yararına BOZULMASINA, davalı ...’ün diğer temyiz itirazlarının (2) sayılı bentte açıklanan nedenle reddine; davalı ...’in (1) sayılı bentte açıklanan nedenle temyiz dilekçesinin reddine ve davalı ... ...'den peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 21/03/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.