Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 3572 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 6826 - Esas Yıl 2013





MAHKEMESİ : İzmir 5. Asliye Hukuk MahkemesiTARİHİ : 27/11/2012NUMARASI : 2009/549-2012/562Davacı M.. Y.. vekili tarafından, davalılar T.. Ç.. vdl aleyhine 11/12/2009 gününde verilen dilekçe ile manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 27/11/2012 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davalılar vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.Dava, basın yoluyla kişilik haklarına saldırı nedeniyle uğranılan manevi zararın ödetilmesi istemine ilişkindir. Mahkemece, istemin kısmen kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalılar tarafından temyiz edilmiştir.Davacı, kamuoyunda Yengeç soruşturması olarak bilinen soruşturma kapsamında tutuklandığını, daha sonra tahliye edildiğini ancak davalı gazetede hakkında asılsız, yakışıksız, tahkir edici yayın yapıldığını, meslek ve kimlik bilgilerinin açıkça verildiğini, haberin gerçek dışı olduğunu ve kişilik haklarına saldırı oluşturduğunu ileri sürerek, manevi tazminat isteminde bulunmuştur.Davalılar, yayının basın özgürlüğü sınırları içerisinde yapıldığını, görünür gerçeğe uygun olduğunu belirterek, istemin reddedilmesi gerektiğini savunmuşlardır.Mahkemece, dava konusu haberde, masumiyet karinesine aykırı olarak davacının açık kimlik bilgilerine yer verildiği, bu durumun davacının kişilik haklarına saldırı niteliğinde olduğu kabul edilerek, davacının uğramış olduğu manevi zararın kısmen ödetilmesine, davalılardan A.. Ç.. hakkında açılan davanın ise husumet yokluğundan reddine karar verilmiştir.1-Dosya incelendiğinde; aralarında davacının da bulunduğu birçok şahıs hakkında, “suç işlemek amacıyla örgüt kurmak, kurulan örgüte üye olmak, irtikap, görevi kötüye kullanmak, rüşvet, dolandırıcılık vs...” suçlarından soruşturma yürütüldüğü ve bu soruşturma kapsamında davacının tutuklandığı, bir müddet tutuklu kalan davacının daha sonra serbest bırakıldığı, ancak hakkında Ağır Ceza Mahkemesi'nde müsnet suçlardan kamu davası açıldığı, dosyanın derdest olup kovuşturmasının halen devam ettiği anlaşılmaktadır.Basının görevi, okuyucuyu bilgilendirmek olup bu görevini yaparken okuyucunun ilgisini çekecek güncel konuları dikkat çekici bir biçimde haber yapabilir. Basının, yayının yapıldığı andaki beliriş biçimine göre yani görünür gerçekliğe göre haber yapması yeterli olup somut gerçekliği araştırma yükümlülüğü bulunmamaktadır. Davaya konu yayın, davacının yukarıda anılan bir kısım suçlar kapsamında gözaltına alınıp tutuklanması üzerine adli birimlerden elde edilen bilgiler nazara alınarak yapılmıştır. Buna göre, yayının görünürdeki gerçeğe uygun olduğu anlaşılmaktadır. Diğer yandan, davacının meslek ve kimlik bilgilerinin aynen verilmesi yayını hukuka aykırı hale getirmediği gibi, haberde fotoğrafı verilen şahsın başka bir kişi olması da ayrıntı niteliğindedir.Şu halde, yayının hukuka aykırılığından ve davacının kişilik haklarını zedelediğinden söz edilemez. Manevi tazminat isteminin koşulları oluşmadığından istemin tümden reddine karar verilmesi gerekirken, yerinde olmayan yazılı gerekçeyle kısmen kabulüne karar verilmesi doğru olmadığından kararın bozulması gerekmiştir.2-Davalılardan Ahmet Çalık hakkında husumet yokluğundan ret kararı verilmiştir. Ret sebebi farklı olduğundan anılan davalı lehine ayrı vekalet ücreti takdir edilmesi gerekirken bu yönde karar verilmemesi doğru değildir. Kararın bu nedenle de bozulması gerekmiştir.SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda (1 ve 2) nolu bentlerde gösterilen nedenlerle BOZULMASINA ve peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 03/03/2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.