MAHKEMESİ :Asliye Hukuk MahkemesiDavacı ..... tarafından, davalı ... aleyhine 22/04/2008 gününde verilen dilekçe ile manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın reddine dair verilen 16/12/2011 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davacılar vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. Dava, kamu görevlisinin kusuru sonucu desteğin ölümü nedeniyle kamu görevlisi ve idare aleyhine açılan manevi tazminat istemine ilişkindir. Yerel mahkemece; istemin reddine dair verilen karar, davacılar tarafından temyiz edilmiştir.a) Davalı ... .'na yönelik temyiz yönünden; Kamu görevlilerinin yetkilerini kullanırken veya görevlerini yaparken kişilere zarar vermesi, ilgili kamu kurumunun hizmet kusurunu oluşturur. Bu durumda sorumlu, kamu görevlisinin emrinde çalışmakta olduğu kamu kurumu olup dava o kurum aleyhine açılmalıdır.( TC Anayasası 40/III, 129/V, 657 Sy.K.13, HGK 2011/4-592 E., 2012/25 K.) Bu konuda yasal düzenlemeler emredici hükümler içermektedir. Diğer yandan Sorumluluk Hukukunun temel ilkeleri açısından bakıldığında da bu şekilde düzenlemenin mevzuatta yer almış olması zarar görenin zararının karşılanması yönünde önemli bir teminattır.Davaya konu edilen somut olayda; ... personeli doktor olan davalının, tedavi sırasında yaptığı iddia olunan haksız eylemi nedeniyle manevi tazminatla sorumlu tutulması istenmiştir. Şu durumda, yerel mahkemece kamu görevlisi olan davalı hakkında, davanın husumet yönünden reddine karar verilmesi gerekirken, yerinde olmayan yazılı gerekçe ile işin esası incelenerek yazılı şekilde karar verilmiş olması usul ve yasaya uygun düşmediğinden kararın bozulması gerekmiştir.b) ...'na yönelik temyiz istemi yönünden: Davacılar dava dilekçesinde; davalı idarenin personel seçiminde gerekli dikkat ve özeni göstermediği bu nedenle meydana gelen zarardan sorumlu olduğunu belirterek davalı idareden manevi tazminat isteminde bulunduklarına göre, istemin hizmet kusuruna dayandığı sonucuna varılmaktadır.Hizmet kusurundan doğan zararlardan dolayı İdari Yargılama Usulü Yasası’nın 2/1-b maddesi gereğince idareye karşı, idari yargı yerinde tam yargı davası açılması gerekir. Görev konusu kamu düzenine ilişkin olup ileri sürülmese bile yargılamanın her aşamasında mahkemelerce kendiliğinden gözetilir.Yerel mahkemece açıklanan yönler gözetilerek, yargı yolu bakımından mahkemenin görevsizliği nedeniyle dava dilekçesinin reddine karar verilmesi gerekirken yerinde olmayan yazılı gerekçe ile davalı ... yönünden de işin esasının incelenmiş olması usul ve yasaya uygun düşmediğinden kararın bozulması gerekmiştir.SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda gösterilen nedenlerle BOZULMASINA; bozma nedenine göre davacıların öteki temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına ve peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 28/02/2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.