Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 3558 - Karar Yıl 2013 / Esas No : 4360 - Esas Yıl 2012





MAHKEMESİ :Asliye Hukuk MahkemesiDavacı ..... tarafından, davalı ... aleyhine 09/07/2010 gününde verilen dilekçe ile haksız şikayet nedeniyle manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 19/01/2012 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davalı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. Dava, kişilik haklarına saldırı nedeniyle uğranılan manevi zararın ödetilmesi istemine ilişkindir. Yerel mahkemece istemin bir bölümü kabul edilmiş; karar, davalı tarafından temyiz olunmuştur. Davacı, davalının babasının öldürülmesi nedeniyle kendi annesi ve babası hakkında adam öldürme suçundan dava açıldığını, davalının kendisi hakkında da şikayetçi olduğunu, ancak soruşturma sonucunda cinayet anında orada bulunmadığı anlaşıldığından hakkında takipsizlik kararı verildiğini, takipsizlik kararının kesinleştiğini, buna rağmen kendisini cinayet zanlısı olarak gösterdiğini, 20/06/2010 tarihinde .... Gazetesi'nde yapılan haberde de kendisinin cinayet zanlısı olarak gösterildiğini, öğretmen olduğunu, öğrencilerinin araması üzerine bu yayından haberdar olduğunu, davalının bu açıklama ve iddialarının kişilik haklarına saldırı oluşturduğunu, davalının manevi tazminatla sorumlu tutulmasını istemiştir.Davalı, babasının davacının babasının evinde öldürüldüğünü, davacı hakkında da cinayet şüphelisi olarak soruşturma yapıldığını, soruşturma sırasında verdiği ifadelerde davacının da cinayet şüphelisi olduğu yönünde şikayetinin bulunduğunu, davacının cinayetten önce babasını tehdit etmekten ceza aldığını, basın yoluyla söylediği iddia edilen ifadelerin soruşturma dosyalarında söylenen sözler olduğunu, babasının ölümü nedeniyle hakkını aradığını, hak arama özgürlüğü kapsamında değerlendirilmesi gerektiğini, yine iddia ve savunma dokunulmazlığı içerisinde beyanlarda bulunduğunu belirterek davanın reddedilmesi gerektiğini savunmuştur.Yerel mahkemece; davacı hakkında davalının öldürülmesi olayına karışmadığı belirlenerek takipsizlik kararı verilmesine rağmen davalının gazete ve internet sitelerinde iddialarının yayınlandığı, gerek haksız şikayet gerekse de yapılan yayınlar nedeniyle davacının kişilik haklarının saldırıya uğradığı gerekçesiyle manevi tazminat isteminin kısmen kabulüne karar verilmiştir.Dava dosyası kapsamı, ceza davaları, internet siteleri ve gazete yayınları birlikte değerlendirildiğinde davacının 20/06/2010 tarihinde .... Gazetesi'nde yapılan haber nedeniyle manevi tazminat isteminde bulunduğu, haberin veriliş şekli dikkate alındığında davalının soruşturma ve koğuşturma sırasında verdiği ifadelerin dile getirildiği, davalınınbelirli bir zamanda ve yerde özellikle bu yayını yapan gazeteye açıklamasının bulunmadığı, dava dosyasına yansıyan olaylardan davalının davacının kişilik haklarını ihlal edecek bir eyleminin bulunmadığı, davanın tümden reddine karar verilmesi gerekirken yerinde olmayan gerekçe ile kısmen kabulüne karar verilmesi doğru bulunmadığından kararın bozulması gerekmiştir.SONUÇ: Temyiz olunan kararın, yukarıda gösterilen nedenle BOZULMASINA ve peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 28/02/2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.