Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 3548 - Karar Yıl 2013 / Esas No : 15800 - Esas Yıl 2011





MAHKEMESİ :Asliye Hukuk MahkemesiDavacı.... tarafından, davalı ... aleyhine 25/06/2010 gününde verilen dilekçe ile maddi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın reddine dair verilen 04/10/2011 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davacı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. 1-Dava, kurum zararının ödetilmesi istemine ilişkindir. Mahkemece, istemin zamanaşımına uğradığı ve ayrıca davanın sabit olmadığı gerekçe gösterilerek ret kararı verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz olunmuştur.Zamanaşımı def’i; bir hakkın ileri sürülebilmesine engel olgulardandır. Bu nedenle öncelikle ve hadise hükümleri (HUMK.m.222 vd.) uyarınca çözümlenmesi; varlığının kabulü halinde de, işin esası hakkında karar verilmemesi gerekir. Mahkemece, davanın hem zamanaşımı ve hem de esası yönünden reddine karar verilmesi; usule ilişkin açık çelişki niteliğindedir. Hüküm, açıklanan nedenlerle yerinde görülmemiş ve bozmayı gerektirmiştir.2-Dava konusu olayda..... Başsavcılığı tarafından suç işlemek amacıyla kurulan örgüte üye olma, ihaleye fesat karıştırma ve nitelikli dolandırıcılık suçlarından, davalının da aralarında bulunduğu çok sayıda şüpheli hakkında soru??turma yürütüldüğü, bir kısım şüpheliler hakkında kamu davası açıldığı, davalı ile birlikte bir kısım şüpheli hakkında ise delil yetersizliğinden kovuşturmaya yer olmadığına karar verildiği anlaşılmıştır.Borçlar Yasası'nın 60/2. maddesinde; "zarar ve ziyan davası ceza kanunları mucibince daha uzun zamanaşımına tabi olan eylemden kaynaklanmış ise ceza zamanaşımının uygulanacağı" kuralı yer almaktadır. Somut olayda, .... Hastanesi'nde doktor olarak görev yapan davalının eyleminin Türk Ceza Yasası'nda tanımlanan bir suç oluşturması nedeniyle yapılan ceza soruşturması mevcut olduğundan, soruşturma sonucunda takipsizlik kararı verilmiş olsa dahi uzamış zamanaşımının uygulanması gerekir. Buna göre de zamanaşımı süresi dolmamış olduğundan, yerel mahkemece işin esası incelenerek oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerektiği gözetilmeyerek zamanaşımı süresinin dolduğu gerekçesi ile yazılı biçimde karar verilmiş olması usul ve yasaya uygun düşmediğinden kararın bozulması gerekmiştir.SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda (1 ve 2) numaralı bentlerde gösterilen nedenlerle BOZULMASINA 28/02/2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.