Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 3419 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 5199 - Esas Yıl 2014





MAHKEMESİ : Bakırköy 8. Asliye Hukuk MahkemesiTARİHİ : 05/12/2013NUMARASI : 2012/359-2013/563Davacı G. Mad. Haf. Tur. İnş. Ak. San. ve Tic. Ltd. Şti. vekili Avukat Engin tarafından, davalı T.. Ç.. aleyhine 26/07/2012 gününde verilen dilekçe ile menfi tespit, istirdat ve manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın reddine dair verilen 05/12/2013 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davacı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasaya uygun gerektirici nedenlere, özellikle delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik görülmemesine göre davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları reddedilmelidir.2-Davacının diğer temyiz itirazına gelince;Dava, Avukatlık Kanunu'nun 165. maddesine dayalı olarak başlatılan icra takibine yönelik menfi tespit, istirdat ve haksız haciz nedeniyle manevi tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir.Davacı şirket, davalının dava dışı eski işçileri İ.. A..'ın eski vekili olduğunu, davalı tarafından davacı şirket aleyhine, Bakırköy 13. İcra Müdürlüğü'nün 2012/9661 takip sayılı dosyası üzerinden, avukatlık ücret sözleşmesinden kaynaklanan alacak nedeniyle icra takibi yapıldığını, ancak söz konusu takipten dolayı davacı şirketin davalı avukata herhangi bir borcu bulunmadığını belirterek; yapılan icra takibinden dolayı borçlu olmadıklarının tespiti, haciz sırasında tahsil edilen bedelin istirdadı ve haksız haciz nedeniyle manevi tazminat isteminde bulunmuştur.Davalı, davanın reddedilmesi gerektiğini savunmuştur.Mahkeme, dava dışı işçi ile davacı şirketin anlaşmak suretiyle iş mahkemesindeki ihtilafı sonlandırdıklarını, Avukatlık Kanunu'nun 165. maddesi gereğince davacı şirketin de vekâlet sözleşmesinde belirlenen ve takip konusu yapılan alacaktan sorumlu tutulması gerektiğini belirterek davanın reddine karar vermiştir.Dosya kapsamından; davalı tarafından, Avukatlık Kanunu'nun 165. maddesine ve kendi müvekkili olan dava dışı işçi ile akdetmiş olduğu ücret sözleşmesine dayanılarak, davacı şirket ve dava dışı işçi aleyhine icra takibi yapıldığı anlaşılmaktadır.Avukatlık Kanunu’nun 165. maddesinde; “İş sahibinin birden çok olması halinde bunlardan her biri, sulh veya her ne suretle olursa olsun taraflar arasında anlaşmayla sonuçlanan ve takipsiz bırakılan işlerde her iki taraf, avukat ücretinin ödenmesi hususunda müteselsil borçlu sayılırlar.” hükmü düzenlenmiştir. Bu hüküm uyarınca; her iki tarafın müteselsilen sorumlu olduğu avukatlık ücreti, davanın kazanılması ya da takibin sonuçlanması halinde, yargılama gideri olarak hasma tahmil edilecek olan ücrettir. Davalı avukatın, kendi müvekkili ile arasındaki vekâlet ilişkisine göre hak ettiği akdi vekalet ücretinden, bu ilişkinin dışında bulunan davacı şirket sorumlu tutulamaz. Avukatlık Kanunu’nun 165. maddesi, vekalet ilişkisine göre alınacak ücreti kapsamamaktadır. Davaya konu icra takibi ise akdi vekalet ücretinin tahsili istemine ilişkindir. Açıklanan nedenlerle menfi tespit ve istirdat istemi yönünden davanın reddi doğru olmadığından kararın bozulması gerekmiştir.SONUÇ: Temyiz edilen kararın, yukarıda (2) numaralı bentte gösterilen nedenlerle BOZULMASINA, davacının diğer temyiz itirazlarının (1) numaralı bentte gösterilen nedenlerle reddine ve peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 19/03/2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.