Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 3360 - Karar Yıl 2013 / Esas No : 2121 - Esas Yıl 2012
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk MahkemesiDavacı.... Avukat ... . tarafından, davalı La... A.Ş. aleyhine 18/06/2010 gününde verilen dilekçe ile basın yoluyla kişilik haklarının ihlaline dayalı manevi tazminat istenmesi üzerine yapılan yargılama sonunda; Mahkemece davanın reddine dair verilen 01/11/2011 günlü kararın Yargıtay’da duruşmalı olarak incelenmesi davacı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle, daha önceden belirlenen 26/02/2013 duruşma günü için yapılan tebligat üzerine temyiz eden davacı vekili Avukat ... ile karşı taraftan davalı vekili Avukat .... geldiler. Açık duruşmaya başlandı. Süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve hazır bulunanların sözlü açıklamaları dinlendikten sonra taraflara duruşmanın bittiği bildirildi. Dosyanın görüşülmesine geçildi. Tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü.Dava, yayın yoluyla kişilik haklarının ihlaline dayalı manevi tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir.Davacı; 2009 yılı kurban bayramını müteakip bir kısım yardım kuruluşlarının topladıkları kurban paraları nedeniyle bazı suçlamalara muhatap olduklarını ve soruşturmalar başlatıldığını, davacı derneğin bu soruşturmalarla hiçbir ilgisi bulunmamasına rağmen 21/12/2009 tarihinde .... Haber kanalında haber VTR'si olarak davacı derneğin çalışmaları, derneğin ismi yazılı ve logosu basılı yelek giymiş insanlar, ellerinde derneğin logosu ve ismi yazılı kolilerle gösterilerek davacı derneğin sanki habere konu soruşturmayı geçiren ve usulsüz işlemleri yapan derneklerden birisiymiş gibi kamuoyuna yansıtıldığını belirterek manevi tazminata hükmedilmesini istemiştir.Davalı; yayın tarihinde .... kanalının akşam ana haber bülteninde iddia edilen mahiyette bir haber bulunmadığını, bulunduğu varsayılsa bile böyle bir yayının kişilik haklarına saldırı teşkil edip manevi zarar doğurmasının mümkün olmadığını belirterek haksız davanın reddi gerektiğini savunmuştur.Mahkemece; 21/12/2009 tarihli ... akşam haber bülteninde davacının iddia ettiği şekilde bir yayın yapılmadığı, davacının delil olarak dosyaya sunduğu yayının aynı kanalın aynı tarihli saat 15:00'te yayınlanan bir haberle ilgili olduğu, haberdeki görüntülerin net olarak izlenemediği, kime ait görüntüler olduğu anlaşılamadığı, ".... Operasyonu" adı altında bir takım görüntüler olduğu, bu görüntülerde herhangi bir kurumu hedef alır görüntüler olmadığı şeklindeki gerekçe ile davanın reddine karar verilmiştir.Dosya içerisinde bulunan yolsuzluk ile ilgili dava konusu yayına ilişkin görüntülerden dernek çalışanlarının giydiği yelekler ve şapkalar ile özellikle yardım paketlerinde davacı derneğin logosunun belirgin şekilde yayınlandığı anlaşılmaktadır. Şu halde, davacı derneğin kişilik haklarının ihlal edildiği kabul edilerek uygun bir miktarda manevi tazminata hükmedilmesi gerekirken, istemin tümden reddi doğru görülmemiş ve kararın bozulmasını gerektirmiştir.SONUÇ : Temyiz edilen kararın yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA ve davacı yararına takdir olunan 990,00 TL duruşma avukatlık ücretinin davalıya yükletilmesine, temyiz eden davacıdan peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 26/02/2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.