MAHKEMESİ :Asliye Hukuk MahkemesiDavacı ... vekili Avukat ... tarafından, davalı ... vd. aleyhine 04/11/2009 gününde verilen dilekçe ile rücuen tazminat istenmesi üzerine yapılan yargılama sonunda; Mahkemece davanın kısmen kabulüne dair verilen 31/05/2011 günlü kararın Yargıtay’da duruşmalı olarak incelenmesi davalılardan ...; duruşmasız olarak da davacı vekili ve davalı ... vekili tarafından süresi içinde istenilmekle, daha önceden belirlenen 26/02/2013 duruşma günü için yapılan tebligat üzerine temyiz eden davalı ... adına gelen olmadı. Karşı taraftan davacı hazine vekili Avukat..... geldi. Açık duruşmaya başlandı. Süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve hazır bulunanın sözlü açıklaması dinlendikten sonra tarafa duruşmanın bittiği bildirildi. Dosyanın görüşülmesine geçildi. Tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü. Dava, rücuan tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalılar ile davacı tarafından temyiz olunmuştur. Dava dilekçesinde, dava dışı .... ve yakınları tarafından hatalı ameliyat nedeniyle ... aleyhine açılan davanın idare aleyhine sonuçlandığı ve mahkemece hüküm altına alınan miktarın ödendiği; olay tarihinde başhekim ve hastane müdürü olarak görevli bulunan davalıların, sorumluları idareye bildirmedikleri nedeniyle kusurlu oldukları ileri sürülerek rücuan ödetme isteğinde bulunulmuştur. Mahkemece, davalıların kusurlu oldukları gerekçesiyle istemin kısmen kabulüne karar verilmiştir. Dosya içeriğinden, davacı idarenin asıl dava dosyasında kusuru bulunan görevlilerin bildirilmesi yönündeki yazılarına davalılar tarafından cevaplar verildiği anlaşıldığı gibi; asıl dava dosyasında taraf durumunda bulunan ve bu nedenle dosya ile safahatı konusunda bilgisi olan davalı idarenin, kusuru bulunan görevli veya görevlileri tespit etmesi imkan dahilinde; daha da ötesinde, yetkisi ve görevi kapsamında bulunmaktadır. Şu durumda, davalıların kusurundan söz edilemez. Mahkemece istemin tümden reddi gerekir. Kısmen kabul kararı verilmesi doğru görülmemiş ve bu yön bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ: Temyiz olunan kararın, davalılar yararına BOZULMASINA; bozma nedenine göre davacının temyiz itirazlarının ise incelenmesine yer olmadığına ve temyiz eden davalılardan peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 26/02/2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.