Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 3255 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 17788 - Esas Yıl 2014
Davacı İçişleri Bakanlığı vekili Avukat Ş..B.. tarafından, davalı E.. G.. aleyhine 08/02/2012 gününde verilen dilekçe ile rücuen tazminat istenmesi üzerine mahkemece bozmaya uyularak yapılan yargılama sonunda; davanın kabulüne dair verilen 09/09/2014 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davalı tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. 1-Dosyadaki yazılara, kararın bozmaya uygun olmasına, delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları reddedilmelidir.2-Davalının diğer temyiz itirazlarına gelince; a)Dava, haksız eylem sonucu yaralanan dava dışı kamu görevlisine 2330 sayılı Nakdi Tazminat ve Aylık Bağlanması Hakkında Kanun gereğince ödenen nakdi tazminatın, haksız eylem sorumlusu olan davalıdan alınması istemine ilişkindir. Yerel mahkemece bozmaya uyularak istem kabul edilmiş, karar davalı tarafından temyiz edilmiştir.Mahkemenin ilk kararı, Dairemizin 12/11/2013 tarih, 2013/165 esas, 2013/17478 karar sayılı ilamı ile "...Oysa zarar, haksız eylemin meydana geldiği tarihte gerçekleşmiştir. Davalının sorumluluğu da bu tarihte başladığından tazminatın, haksız eylem tarihindeki miktar esas alınarak belirlenmesi gerekir. Bu nedenle mahkemenin de tazminat miktarının belirlenmesinde karar tarihini esas alması yerinde değildir, kararın bu nedenle bozulması gerekir.'' gerekçesiyle 3. bent yönünden davalı yararına bozulmuştur.Mahkemece, bozma kararına uyulmuş, ancak bozma ilamının 3. bendi yerine getirilmemiştir. Bozma kararına uyulmakla, bozma kararı lehine olan taraf yararına usuli kazanılmış hak doğar ve mahkemece de bozma kararı doğrultusunda karar verilmesi gerekir. (9.5.1960 gün ve 21/9 sayılı İBK.). Mahkemece uyulan bozma kararı gereğinin yerine getirilmemesi, bozmayı gerektirmiştir.b)Dava rücuen tazminat davası olup, dava dilekçesinde ödeme tarihinden itibaren faiz talebinde bulunulduğu gözetilmeden, talebi aşar şekilde olay tarihinden faize hükmedilmesi doğru görülmemiş, kararın bu nedenle de bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Temyiz edilen kararın yukarıda (2-a/b) sayılı bentte gösterilen nedenlerle davalı yararına BOZULMASINA, davalının diğer temyiz itirazlarının ilk bentte açıklanan nedenlerle reddine ve peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 18/03/2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.