MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı ... vekili Avukat ... tarafından, davalı ... vd. aleyhine 28/01/2008 gününde verilen dilekçe ile haksız eyleme dayalı maddi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın reddine dair verilen 03/05/2011 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davacı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.Dava, su basması nedeniyle maddi tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir.Davacı, ... Deresinin ıslah çalışmaları v ... hattı inşaatının davalı... tarafından diğer davalı ...'ye ihale edildiğini ve ... denetim ve kontrolü altında diğer davalı firma tarafından yürütüldüğünü, ... deresinde ... bitişiğindeki köprü menfezinin kapatılması ve bu dereye bağlanan kanalizasyon logarlarının bakımsız ve tıkalı olması sonucu 13/10/2007-14/10/2007 tarihlerinde İstanbul'da meydana gelen yağış nedeniyle yağmur kanalizasyon sularının dere yatağından taştığını beyan ederek oluşan eşya zararının tazminini talep etmiştir.Davalılar davanın reddine karar verilmesini istemiştir.Mahkemece, hükme esas alınan bilirkişi heyet raporuna göre, davalıların kusurunun bulunmadığı, dava konusu yapılan derenin zaman zaman aşırı yağış nedeniyle taşmalara sebebiyet verdiği, ıslah çalışması yapıldığı sırada taşkınların önlenmesinin teknik ve ekonomik yönden önlenmesinin zor olduğu belirtilerek davanın reddine karar verilmiştir.Dosya kapsamından; tanık beyanları, bilirkişi raporları ve ekli fotoğraflardan dere ıslah çalışmaları sırasında dere yatağına moloz, toprak ve inşaat artığı bırakıldığı, olay tarihinde meydana gelen yağış nedeniyle derenin taştığı, davacının bodrum katındaki bir kısım eşyanın zarar gördüğü anlaşılmaktadır. Ayrıca dava konusu olayla ilgili dava dışı kişinin tazminat isteminin reddine ilişkin Asliye Hukuk Mahkemesinin 04/02/2010 gün ve 2009/420 E - 2010/36 K sayılı ilamının Yargıtay 7. Hukuk Dairesinin 02/11/2010 gün ve 2010/3380 E - 6319 K sayılı ilamı ile davalıların zarardan sorumlu olduğu belirtilerek bozulduğu ve karar düzeltme isteminin de reddedilerek kesinleştiği görülmüştür. Şu durumda, davacının zararının kapsamı belirlenerek hüküm altına alınması gerekirken, hüküm kurmaya elverişli olmayan, yetersiz bilirkişi raporuna göre karar verilmiş olması doğru görülmemiş ve bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ : Temyiz edilen kararın yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA ve peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 16/01/2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.