Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 303 - Karar Yıl 2013 / Esas No : 10005 - Esas Yıl 2012





MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı ... vekili Avukat ... tarafından, davalı ... aleyhine 28/06/2010 gününde verilen dilekçe ile manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kabulüne dair verilen 02/04/2012 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davalı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.Dava, haksız eylem nedeni ile uğranılan manevi zararın ödetilmesi istemine ilişkindir. Yerel mahkemece istem kabul edilmiş; karar, davalı tarafından temyiz edilmiştir.Davacı, davalının villasının yan tarafına kaçak merdiven, asansör vs. inşaatına başladığını, durumun düzeltilmesi için site yönetimi ile konuştuğunu, düzeltilmesi için fikir birliğine varıldığını, durumu düzeltmek için çağırdığı ustaların çalışmasına davalının müsaade etmediğini, davalının kendisine hakaret ve tehdit içeren sözler söylediğini belirterek olay nedeniyle manevi zararın ödetilmesini istemiştir. Davalı, davayı kabul etmediğini savunarak davanın reddini istemiştir. Yerel mahkemece, dosyadaki delillere ve tanık beyanlarına göre davalının davacıya tehdit ve hakaret içerikli sözler söylediği anlaşıldığından istemin kabulüne karar verilmiştir.Davalı hakkında,... Sulh Ceza Mahkemesinin 2010/880 E. sayılı dosyası ile davacıya yönelik hakaret ve tehdit suçundan dava açıldığı anlaşılmaktadır.BK 53. maddesi uyarınca hukuk hakimi, ceza mahkemesinin beraat kararı ile bağlı değil ise de hem doktrin, hem de kökleşmiş yargı kararlarında ceza mahkemesince belirlenen maddi olgunun hukuk hakimini bağlayacağı kabul olunmaktadır. Dava konusu olayın özelliği nedeniyle davalı yönünden ceza mahkemesindeki davanın sonucu beklenmeli ve ondan sonra tüm kanıtlar birlikte değerlendirilerek varılacak sonuca uygun bir karar verilmelidir. Yerel mahkemece açıklanan yönler gözetilmeyerek yazılı şekilde karar verilmiş olması, usul ve yasaya uygun düşmediğinden kararın bozulması gerekmiştir.SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda açıklanan nedenle BOZULMASINA; bozma nedenine göre öteki temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına ve peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 16/01/2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.