Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 298 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 3176 - Esas Yıl 2013





MAHKEMESİ : Afyonkarahisar 2. Asliye Hukuk MahkemesiTARİHİ : 03/10/2012NUMARASI : 2011/188-2012/399Davacı N.. C.. vekili Avukat ... tarafından, davalı A.. Medya Gazetecilik Mat. Rek. San. Tic. Ltd. Şti vdl aleyhine 31/05/2011 gününde verilen dilekçe ile manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın davalı H.. Ö.. yönünden husumet nedeniyle reddine, diğer davalılar yönünden kısmen kabulüne dair verilen 03/10/2012 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davacı ve davalılar vekilleri tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasaya uygun gerektirici nedenlere, özellikle delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik görülmemesine göre tarafların aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları reddedilmelidir. 2-Davacının diğer temyiz itirazlarına gelince; dava, yayın yolu ile kişilik haklarına saldırı nedeniyle manevi tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece, davalı H.. Ö.. aleyhine açılan davanın husumet nedeniyle reddine, diğer davalılar aleyhine açılan davanın kısmen kabulüne karar verilmiş; hüküm, davacı ile davalılar tarafından temyiz edilmiştir.Dava konusu haberde, Afyonkarahisar'da yayınlanan Odak adlı gazetenin 01/09/2010 tarihli sayısında "N.. C..den A..C.. oyunu" haberde; Sandıklı Ticaret Borsasına TOBB'dan ramazan ayında vatandaşlara yardım için gönderilen 20.000.00 TL'nin Sandıklı Ticaret Borsası Başkanı N.. C.. tarafından borsa hesabından çekilerek şahsi hesabına yatırdığı belirtilmiştir.Afyonkarahisar 2. Asliye Ceza Mahkemesi'nin 2011/310 E, 2012/115 K sayılı kararı ile gazetenin sorumlu yazı işleri müdürü olan davalı H.. Ö..'ın dava konusu haberi yazdığı kabul edilerek basın yolu ile iftira suçundan cezalandırılmasına karar verildiği ve kararın 27/03/2012 tarihinde kesinleştiği anlaşılmaktadır. Davaya konu haberin yayınlandığı tarihte yürürlükte bulunan 5187 sayılı Basın Kanunu'nun 13. maddesi hükmüne göre gazetenin sorumlu yazı işleri müdürleri sorumlu değil ise de; ceza mahkemesince dava konusu yazıyı davalı yazı işleri müdürü H.. Ö..'ın yazdığı kabul edilerek mahkum olduğuna ve 6098 sayılı TBK'nun.74. maddesi uyarınca ceza mahkemesince belirlenen maddi olgular hukuk hakimi yönünden bağlayıcı olduğuna göre davalı H.. Ö..'ın tazminat ile sorumlu tutulması yerine hakkındaki davanın husumet nedeniyle reddedilmesi usul ve yasaya uygun düşmediğinden kararın bozulması gerekmiştir.3- Davalıların diğer temyiz itirazlarına gelince;Kişilik hakları hukuka aykırı olarak saldırıya uğrayan kimse manevi tazminat ödetilmesini isteyebilir. Yargıç, manevi tazminatın tutarını belirlerken, saldırı oluşturan eylem ve olayın özelliği yanında tarafların kusur oranını, sıfatını, işgal ettikleri makamı ve diğer sosyal ve ekonomik durumlarını da dikkate almalıdır. Tutarın belirlenmesinde her olaya göre değişebilecek özel durum ve koşulların bulunacağı da gözetilerek takdir hakkını etkileyecek nedenleri karar yerinde nesnel (objektif) olarak göstermelidir. Çünkü yasanın takdir hakkı verdiği durumlarda yargıcın, hukuk ve adalete uygun karar vereceği Medeni Yasa'nın 4. maddesinde belirtilmiştir. Takdir edilecek bu para, zarara uğrayanda manevi huzuru doğurmayı gerçekleştirecek tazminata benzer bir işlevi (fonksiyonu) olan özgün bir nitelik taşır. Bir ceza olmadığı gibi malvarlığı hukukuna ilişkin bir zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. O halde bu tazminatın sınırı onun amacına göre belirlenmelidir. Takdir edilecek tutar, var olan durumda elde edilmek istenilen doyum (tatmin) duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır.Davaya konu olan olayda; dava konusu yayının tarihi ve içeriği, yayının veriliş şekli ile yukarıda açıklanan ilkeler gözetildiğinde davacı yararına takdir edilen manevi tazminat miktarı fazladır. Davacı yararına daha alt düzeyde uygun bir manevi tazminata karar verilmesi gerekirken yazılı biçimde karar verilmiş olması doğru değildir. Bu nedenle kararın bozulması gerekmiştir.SONUÇ: Temyiz edilen kararın, yukarıda (2) numaralı bentte gösterilen nedenlerle davacı yararına, (3) numaralı bentte gösterilen nedenle davalılar yararına BOZULMASINA, tarafların diğer temyiz itirazlarının ilk bentte gösterilen nedenlerle reddine ve temyiz eden taraflardan peşin alınan harçların istek halinde geri verilmesine 15/01/2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.