Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 2958 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 2958 - Esas Yıl 2013





MAHKEMESİ : Karakoçan Asliye Hukuk MahkemesiTARİHİ : 19/09/2012NUMARASI : 2009/178-2012/419Davacı M.. A.. vekili Avukat K. Ç.. tarafından, davalı F.. İ.. aleyhine 06/05/2009 gününde verilen dilekçe ile haksız eyleme dayalı manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kabulüne dair verilen 19/09/2012 günlü kararın Yargıtay’ca duruşmalı olarak incelenmesi davalı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne, tebligat gideri verilmediğinden duruşma isteminin reddine karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasaya uygun gerektirici nedenlere, özellikle delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik görülmemesine göre davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları reddedilmelidir.2- Davalının diğer temyizine gelince; dava, kişilik haklarının ihlali nedeniyle manevi tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir.Davacı, Adalet ve Kalkınma Partisi Elazığ milletvekili olan davalının, Karakoçan İlçe Başkanlığı'ndan istifa etmesi hususunda kendisini telefonla arayarak şahsına, maneviyatına ve ailesine yönelik tehdit ve hakaretlerde bulunduğunu ve bu ifadelerin basın ve yayın organları ile bazı internet sitelerinde yayınlandığını, bu olay nedeniyle bir süre yurt dışında kaldığını beyanla, manevi zararının tazminini istemiştir. Davalı, kendisinden habersiz olarak kayda alınan telefon görüşmesine delil olarak dayanılamayacağını, davacının hem hukuka aykırı delil ürettiğini hem de bilgi ve rızası dışında elde edilen ses kaydını bizzat kendisinin servis ettiğini beyanla davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, olayın sabit olduğu ve davacının bu olay nedeniyle yaşamış olduğu elem ve kedere bir nebze karşılık olmak üzere davanın kabulü gerektiğinden bahisle 200.000 TL manevi tazminata hükmedilmiştir.Kişilik hakları hukuka aykırı olarak saldırıya uğrayan kimse manevi tazminat ödetilmesini isteyebilir. Yargıç, manevi tazminatın tutarını belirlerken, saldırı oluşturan eylem ve olayın özelliği yanında tarafların kusur oranını, sıfatını, işgal ettikleri makamı ve diğer sosyal ve ekonomik durumlarını da dikkate almalıdır. Tutarın belirlenmesinde her olaya göre değişebilecek özel durum ve koşulların bulunacağı da gözetilerek takdir hakkını etkileyecek nedenleri karar yerinde nesnel (objektif) olarak göstermelidir. Çünkü yasanın takdir hakkı verdiği durumlarda yargıcın, hukuk ve adalete uygun karar vereceği Medeni Yasa'nın 4. maddesinde belirtilmiştir. Takdir edilecek bu para, zarara uğrayanda manevi huzuru doğurmayı gerçekleştirecek tazminata benzer bir işlevi (fonksiyonu) olan özgün bir nitelik taşır. Bir ceza olmadığı gibi malvarlığı hukukuna ilişkin bir zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. O halde bu tazminatın sınırı onun amacına göre belirlenmelidir. Takdir edilecek tutar, var olan durumda elde edilmek istenilen doyum (tatmin) duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır. Dava konusu olayda; olayın gelişimi, tarafların sosyal ve ekonomik durumu ile yukarıdaki ilkeler gözetildiğinde, davacı yararına hükmedilen manevi tazminat miktarı çok fazladır. Çok daha alt düzeyde manevi tazminata hükmedilmek üzere kararın bozulması gerekir.SONUÇ: Temyiz edilen kararın yukarıda (2) nolu bentte gösterilen nedenle BOZULMASINA, bozma nedenine göre diğer temyiz itirazlarının (1) nolu bentte gösterilen nedenle reddine ve peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 24/02/2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.