Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 294 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 3090 - Esas Yıl 2013





MAHKEMESİ : Tire Sulh Hukuk MahkemesiTARİHİ : 04/04/2012NUMARASI : 2010/40-2012/340Davacı R.. S.. vekili Avukat .. tarafından, davalı M.. G.. aleyhine 13/01/2010 gününde verilen dilekçe ile manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 04/04/2012 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davacı ve davalı vekilleri tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasaya uygun gerektirici nedenlere, özellikle delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik görülmemesine göre tarafların aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları reddedilmelidir.2-Davacının diğer temyiz itirazlarına gelince; Dava, kişilik haklarına saldırı nedeniyle uğranılan manevi zararın ödetilmesi istemine ilişkindir. Yerel mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiş; hüküm, taraflarca temyiz edilmiştir. Kişilik hakları hukuka aykırı olarak saldırıya uğrayan kimse manevi tazminat ödetilmesini isteyebilir. Yargıç, manevi tazminatın tutarını belirlerken, saldırı oluşturan eylem ve olayın özelliği yanında tarafların kusur oranını, sıfatını, işgal ettikleri makamı ve diğer sosyal ve ekonomik durumlarını da dikkate almalıdır. Tutarın belirlenmesinde her olaya göre değişebilecek özel durum ve koşulların bulunacağı da gözetilerek takdir hakkını etkileyecek nedenleri karar yerinde nesnel (objektif) olarak göstermelidir. Çünkü yasanın takdir hakkı verdiği durumlarda yargıcın, hukuk ve adalete uygun karar vereceği Medeni Yasa'nın 4. maddesinde belirtilmiştir. Takdir edilecek bu para, zarara uğrayanda manevi huzuru doğurmayı gerçekleştirecek tazminata benzer bir işlevi (fonksiyonu) olan özgün bir nitelik taşır. Bir ceza olmadığı gibi malvarlığı hukukuna ilişkin bir zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. O halde bu tazminatın sınırı onun amacına göre belirlenmelidir. Takdir edilecek tutar, var olan durumda elde edilmek istenilen doyum (tatmin) duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır.Davaya konu olan olayda; davalı tarafından davacıya gönderilen telefon mesajlarının içeriği, aynı içerikteki mesajların tekrarı ile yukarıda açıklanan ilkeler gözetildiğinde davacı yararına takdir edilen manevi tazminat miktarı azdır. Mahkemece, daha üst düzeyde takdir edilmesi gerekir. Karar, açıklanan nedenlerle yerinde görülmemiş ve bozmayı gerektirmiştir.3-Davalının diğer temyiz itirazlarına gelince;Mahkemece davacıların taleplerinin kısmen kabulüne karar verilmesine rağmen reddedilen kısım yönünden davalı lehine vekalet ücretine hükmedilmemesi doğru görülmemiş, kararın bu nedenle de bozulması gerekmiştir.SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda (2) no'lu bentte gösterilen nedenle davacı yararına, (3) no'lu bentte gösterilen nedenlerle davalı yararına BOZULMASINA, tarafların öteki temyiz itirazlarının ilk bentteki nedenlerle reddine ve temyiz eden taraflardan peşin alınan harçların istekleri halinde geri verilmesine 15/01/2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.