Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 2936 - Karar Yıl 2013 / Esas No : 14856 - Esas Yıl 2012





MAHKEMESİ :Asliye Hukuk MahkemesiDavacı ... vdl. vekili Avukat ... tarafından, davalı ... vdl. aleyhine 15/10/2010 gününde verilen dilekçe ile haksız fiil nedeniyle tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın reddine dair verilen 10/05/2012 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davacılar vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. Dava, haksız fiil nedeniyle uğranılan zararın tazmini istemine ilişkindir. Mahkemece dava reddedilmiş, kararı davacılar temyiz etmişlerdir. Davacılar, destekleri ....'ın davalılar tarafından öldürülmesi nedeniyle uğradıkları maddi ve manevi zararın tazminini istemişlerdir. Yerel mahkeme, davaya konu eylem nedeniyle davalı ...'ın meşru savunmada bulunması, diğer davalıların öldürmeye yönelik eylemleri olmaması nedeniyle davayı reddetmiştir. Dosyadaki belgelerden davacıların desteği .... ile davalılardan .... arasında bir boğuşma yaşandığı, desteğin adı geçen davalıya tornavida saplaması üzerine davalının, üsünde bulunup kendisini dövmeye devam eden ....'a kahvehanedeki sandalyeyi ele geçirerek vurduğu ve alınan darbe sonucu desteğin öldüğü, ceza mahkemesinde destek hakkında haklı savunma (meşru müdafaa) koşulları oluştuğundan ceza verilmesine yer olmadığına, davalı ... hakkında ....'ın suçunu üstlendiğinden bu suçtan mahkumiyetine davalı ... hakkında ise eylemi bulunmadığından beraatine karar verildiği ve ceza davasının henüz kesinleşmediği anlaşılmaktadır. Yerel mahkeme hakimi bu beraat kararı ile bağlı olmadığı gerçekçesiyle hukuka uygunluk nedenlerini hukuk hakimi olarak ceza hakiminden bağımsız olarak irdelemiş ve yaptığı değerlendirme sonucunda hukuka uygunluk nedenlerinin bulunduğu, diğer davalıların dava konusuna zarara yönelik eylemleri bulunmadığı gerekçesiyle davayı reddetmiştir. Borçlar Kanunu'nun 53. maddesinde hukuk hakimi ile ceza hakimi arasındaki ilişki düzenlenmiş ve hukuk hakiminin, kusurun varlığı, beraat kararı ve temyiz kudretinin varlığına ilişkin konularda ceza hakimi kararları ile bağlı olmadığı gibi kusurun derecesi ve zararın miktarı konusunda da bağımsız olduğu belirtilmiştir. Maddenin bu düzenleniş biçimi ile ceza mahkemesinin mahkumiyet kararının hukuk hakimini de bağlayacağı tartışmasızdır. Somut olayda yerel mahkeme hakimi, dava konusu olaya ilişkin ceza mahkemesinin beraat kararının kendisini bağlamayacağını, beraat kararı bozulsa da tazminat hukuku açısından konunun ayrıca değerlendirilmesi gerektiğini belirterek hukuka uygunluk nedeni olan haklısavunma konusunda ceza hakiminden bağımsız değerlendirme de bulunarak istemi reddetmiştir. Yukarıdaki yasal düzenlemeden yola çıkıldığında, ceza hakimince hukuka uygunluk sebebi bulunduğundan beraat veya ceza verilmesine yer olmadığına dair verilen ve kesinleşen karara rağmen hukuk hakiminin ceza hakiminden bağımsız olarak değerlendirme yaparak tazminata hükmetmesi mümkündür. Ancak ceza hakiminin hukuka uygunluk sebebi bulunmadığını kabulle verdiği mahkumiyet kararı hukuk hakimini de bağlar. Eldeki davada, ceza hakiminin verdiği karar kesinleşmiş olsa idi, yerel mahkemenin yeniden hukuka uygunluk sebeplerini tartışması yerinde olurdu. Oysa verilen bu ceza verilmesine yer olmadığı kararı kesinleşmemiştir. Bir başka deyişle, bu ceza kararının bozulması ve sonrasında mahkumiyet kararı verilmesi hukuk hakimini de bağlayacaktır. Şu durumda yerel mahkemece ceza davasının kesinleşmediği gözden kaçırılarak yapılan inceleme doğru değildir. O halde yerel mahkemece ceza davasının kesinleşmesi beklenmeli, verilen karar aynı şekilde kesinleşirse benzer inceleme yapılmalı ve fakat karar bozularak mahkumiyete dair hüküm kurulursa BK. 53. maddesi gözetilerek varılacak sonuca göre karar verilmelidir. Anlatılan bu yönlerin gözardı edilerek yazılı gerekçeyle davanın reddi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda gösterilen nedenlerle davacılar yararına BOZULMASINA, bozma nedenine göre davacıların diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına ve peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 21/02/2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.