Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 2930 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 6210 - Esas Yıl 2013





MAHKEMESİ : Aydın 2. Sulh Hukuk MahkemesiTARİHİ : 01/08/2012NUMARASI : 2009/1219-2012/776Davacı S.. B.. vekili tarafından, davalılar B.. A.. vdl. aleyhine 11/12/2009 gününde verilen dilekçe ile rücuen tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 01/08/2012 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davalılardan Y.. Y.., B.. A.. ve K..A.. D.. vekillerince tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasaya uygun gerektirici nedenlere, özellikle delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik görülmemesine göre davalılar Y.. Y.., B.. A.. ve K.. D..'ın aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları reddedilmelidir.2-Diğer temyiz itirazlarına gelince;Dava, rücuan tazminatın ödetilmesi istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalılardan Y.. Y.., B.. A.. ve K.. D.. tarafından temyiz edilmiştir.Davacı, Aydın Atatürk Devlet Hastanesinin ihtiyacı olan röntgen cihazının alımına yönelik ihalenin dava dışı firmaya verilerek sözleşme imzalandığını, davalılar tarafından ihalenin tek taraflı olarak feshedildiğine ilişkin tutanak düzenlendiğini belirterek, sözleşmenin haksız olarak feshedilmesi nedeniyle yüklenici firmanın açtığı dava sonucu ödenen tazminatın, davalılardan rücuan tazminine karar verilmesini talep etmiştir. Davalılar, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece yapılan yargılama sonucunda; yüklenici firmanın dayanağı olan fesih tutanağında imzası bulunan davalıların, oluşan zarardan sorumluluklarının bulunduğu kabul edilerek, rücuya esas miktarın davalılardan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir.818 sayılı Borçlar Kanunu Yasası'nın 50 ve 51. maddeleri ile düzenlenmiş bulunan dayanışma (teselsül) kuralları, birden çok kişinin birlikte bir zarara yol açmaları ve aynı zarardan dolayı sorumlu olmalarına ilişkin olup zarara neden olanlarla zarar gören arasındaki ilişkiyi düzenlemektedir. Eldeki davada zarar görenlere ödenen tazminat rücu yolu ile istenildiğine göre, davalılar arasında dayanışmadan söz edilemez.Mahkemece davalıların ayrı ayrı belirlenecek kusurları oranında sorumlu tutulmaları gerektiği gözetilmeyerek, toplam tazminattan sorumlu tutulmaları yönünde hüküm kurulması usul ve yasaya uygun düşmediğinden kararın bozulması gerekirse de; belirlenen bu yanılgının giderilmesi yeniden yargılamayı gerektirmediğinden, dosya kapsamında aldırılan bilirkişi kurulu raporunda belirlendiği şekilde her bir davalının % 20 oranında sorumlu oldukları kabul edilerek Hukuk Usulü Muhakemeleri Yasası’nın 438. maddesi gereğince kararın düzeltilerek onanması uygun görülmüştür.SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda (2) no'lu bentte gösterilen nedenlerle, Hüküm bölümünün 1 no'lu bendinin hükümden çıkarılarak, "1-Davanın kabulü ile; toplam 3.601,45 TL tutarındaki tazminatın, dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte herbir davalıdan % 20'lik bölümünün alınarak davacıya verilmesine" söz ve rakam dizisinin eklenmesine, davalılar Y.. Y.., B.. A.. ve K.. D..'ın diğer temyiz itirazlarının (1) no'lu bentte gösterilen nedenlerle reddi ile kararın bu şekilde düzeltilerek ONANMASINA ve peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 24/02/2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.