MAHKEMESİ : Bulancak Asliye Hukuk MahkemesiTARİHİ : 31/05/2013NUMARASI : 2011/313-2013/316Davacı H.. Y.. vekili Avukat Ö.Y. K. tarafından, davalı S.. N.. vdl aleyhine 16/09/2008 gününde verilen dilekçe ile tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın reddine dair verilen 31/05/2013 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davacı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. Dava, haksız haciz nedeniyle uğranılan zararın tazmini istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir.Davacı, davalılardan H.. M..'in davalı C.. Y..'dan olan alacağı nedeniyle başlattığı icra takibi sırasında C.. Y..'ın hissedar olduğu dava konusu taşınmazlara Bulancak 2. İcra Müdürlüğünün 1998/26 Talimat sayılı dosyası ile haciz işlemi uygulandığını, dava konusu taşınmazlar üzerinde bulunan fındıkların kendisine ait hisse de dahil edilerek toplandığını, davalılardan S.. N.., O.. Y.. ve G.. Ü..'in kıymet takdir komisyonunda görevli bilirkişi olarak görev yaptıklarını, bilirkişi olarak görev yapan davalıların taşınmazların tamamı üzerinden kıymet takdiri yapmalarının doğru olmadığını, icra takibi dosyası alacaklısı olan davalı H.. M.. ile takip borçlusu davalı C.. Y..'ın da bu duruma ses çıkarmayarak sorumlu olduklarını, fındıklarını toplamaması nedeniyle uğradığı zararının davalılardan tahsilini istemiştir. Davalılar, davanın reddini talep etmişlerdir.Yerel mahkemece, dava konusu zararın meydana gelmesinde davalıların kusur ve sorumluluklarının bulunmadığı kabul edilerek davanın reddine karar verilmiştir.Tüm dosya kapsamı gözetildiğinde, davalılardan H.. M..'in davalı C.. Y..'dan olan alacağı nedeniyle başlattığı icra takibi sırasında C.. Y..'ın hissedar olduğu dava konusu taşınmazlara Bulancak 2. İcra Müdürlüğünün 1998/26 Talimat sayılı dosyası ile haciz işlemi uygulandığı, dava konusu taşınmazlar üzerinde bulunan fındıkların davacıya ait hisse de dahil edilerek toplandığı ve yediemine teslim edildiği anlaşılmaktadır. Olayın bu gelişimi dikkate alındığında dava konusu zararın icra memurunun işlemlerinden doğduğu anlaşılmaktadır. İİK'nun 5. maddesine göre, icra görevlilerinin kusurlarından doğan davaların Adalet Bakanlığı aleyhine açılması gerekir Davalıların taraf sıfatı bulunmamaktadır. Mahkemece bu yön gözetilmeden davalılar hakkındaki davanın husumet yönünden reddine karar verilmesi gerekirken, uyuşmazlığın esasının çözümlenmesi yerinde görülmemiş ve bozmayı gerektirmiştir.SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda gösterilen nedenle BOZULMASINA; bozma nedenine göre diğer temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına ve peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 14/01/2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.