Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 2808 - Karar Yıl 2013 / Esas No : 3479 - Esas Yıl 2012





MAHKEMESİ :Asliye Hukuk MahkemesiDavacılar ... vd. vekili Avukat ... tarafından, davalı ... aleyhine 10/02/2011 gününde verilen dilekçe ile haksız fiil nedeniyle manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın reddine dair verilen 08/12/2011 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davacılar vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. Dava, haksız eylem nedeniyle uğranılan manevi zararın ödetilmesi istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş, hüküm; davacılar tarafından temyiz edilmiştir.Davacılar, davalı ile birlikte .... Ofisinde memur olarak çalıştıklarını, işle ilgili bir konuda aralarında çıkan tartışma nedeniyle davalının kendilerini darp ettiğini ileri sürerek manevi tazminat talebinde bulunmuşlardır. Davalı, davacıların iddialarının doğru olmadığını, yaşanan olayların davacıların meslek ile bağdaşmayan tutum ve davranışlarından kaynaklandığını ileri sürerek davanın reddini savunmuştur.Mahkemece yapılan yargılama sonucunda; olayın tam olarak aydınlanmamış olması ve tarafların karşılıklı olarak birbirlerine karşı müessir fiilde bulundukları belirtilerek davanın reddine karar verilmiştir. Davaya konu edilen olayda; .... şubesinde memur olarak çalışan davalının haksız eylemde bulunduğu ileri sürülmüş, görev sırasında ve görevi nedeniyle meydana gelen bir zarar nedeniyle zarardan sorumlu tutulması istenmiştir. Kamu görevlilerinin yetkilerini kullanırken veya görevlerini yaparken kişilere zarar vermesi ilgili kamu kurumunun hizmet kusurunu oluşturur. Bu durumda sorumlu, kamu görevlisinin emrinde çalışmakta olduğu kamu kurumu olup dava o kurum aleyhine açılmalıdır. (T.C. Anayasası 40/III, 129/V, 657 Sy.K.13, HGK 2011/4-592 E., 2012/25 K.) Bu konuda yasal düzenlemeler emredici hükümler içermektedir. Diğer yandan Sorumluluk Hukukunun temel ilkeleri açısından bakıldığında da bu şekilde düzenlemenin mevzuatta yer almış olması zarar görenin zararının karşılanması yönünde önemli bir teminattır. Somut olayda davanın husumet nedeniyle reddedilmesi gerekirken, işin esasının incelenmiş olması usul ve yasaya uygun düşmediğinden kararın bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda gösterilen nedenlerle BOZULMASINA, bozma nedenine göre davacıların temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına ve peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 20/02/2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.