Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 2792 - Karar Yıl 2013 / Esas No : 1747 - Esas Yıl 2012





MAHKEMESİ :Asliye Hukuk MahkemesiDavacılar ... vd.vekili Avukat ... tarafından, davalılar ... vd. aleyhine 26/03/2009 gününde verilen dilekçe ile ölümlü trafik kazasına dayalı manevi tazminat istenmesi üzerine yapılan yargılama sonunda; Mahkemece davanın kısmen kabulüne dair verilen 16/12/2011 günlü kararın Yargıtay’da duruşmalı olarak incelenmesi davacılar vekili tarafından süresi içinde istenilmekle, daha önceden belirlenen 19/02/2013 duruşma günü için yapılan tebligat üzerine temyiz eden davacılar vekili Avukat....geldi, karşı taraftan davalılar adına gelen olmadı. Açık duruşmaya başlandı. Süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve hazır bulunanın sözlü açıklaması dinlendikten sonra tarafa duruşmanın bittiği bildirildi. Dosyanın görüşülmesine geçildi. Tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü.1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasaya uygun gerektirici nedenlere, özellikle delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik görülmemesine göre aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları reddedilmelidir.2- a) Diğer temyiz itirazlarına gelince; Dava, ölümlü trafik kazasına dayalı manevi tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın kımsen kabulüne karar verilmiş; hüküm, davacılar tarafından temyiz edilmiştir. Mahkemece; gerekçeli kararda, oğlunu ve torununu kaybeden davacılar yararına 10.000' er TL tazminat taktir edildiği ve bu miktarlar üzerinden ölenin kusuruna tekabül eden %75 oranında indirim yapılmak suretiyle kurulduğu belirtilmesine rağmen, daha küçük miktarlarda tazminata karar verildiği görülmüştür. Gerekçe ile hüküm altına alınan miktarlar arasındaki belirlenen çelişki nedeniyle kararın bozulması gerekmiştir. b) Dava konusu tazminat alacağı haksız eylemden kaynaklanmaktadır. Zararın tam anlamıyla karşılanması, zararın meydana geldiği günde karşılanmasına bağlı olduğundan haksız ve hukuka aykırı eylem sonucu ortaya çıkan zararların tümünün olay gününde karşılanması gerekir. Zararın olay gününde karşılanmaması zarar veren borçluyu borcunu ödeyemez (temerrüt) duruma düşürdüğü gibi bazı ek yükümlülüklere katlanmak zorunda da bırakır. Bu ek yükümlülük, zararı tutar olarak tamamlayan faizdir. Faiz ise, olay gününden itibaren işlemeye başlar. Dava dilekçesindeki istemin de bu yönde olmasına rağmen hüküm altına alınan tazminatlara dava tarihinden itibaren faiz yürütülmesine karar verilmesi doğru görülmemiş ve hükmün bu nedenle de bozulması gerekmiştir. SONUÇ; Temyiz edilen kararın yukarıda (2/a-b) bendinde açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, diğer temyiz itirazlarının ilk bentte gösterilen nedenlerle reddine ve davacılar yararına takdir olunan 990.00 TL duruşma Avukatlık Ücretinin davalılara yükletilmesine ve temyiz eden davacılardan peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 19/02/2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.