MAHKEMESİ : Ankara 21. Asliye Hukuk MahkemesiTARİHİ : 22/10/2013NUMARASI : 2013/385-2013/447Davacı B.. B.. vdl. vekili Avukat M. C.. tarafından, davalı M. G.. aleyhine 24/02/2011 gününde verilen dilekçe ile manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 22/10/2013 günlü kararın Yargıtay’ca duruşmalı olarak incelenmesi davalı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne her bir davacı için talep edilen miktar itibariyle duruşma isteminin reddine karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.1-Dosyadaki yazılara, kararın bozmaya uygun olmasına, delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları reddedilmelidir.2-Davalının diğer temyiz itirazlarına gelince; dava kişilik haklarına saldırı iddiasına dayalı manevi zararın giderilmesi istemine ilişkindir. Mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir.Davacılar, davalının 01/02/2011 tarihinde bir televizyon programında "AKP'nin oyu %50 çıkmış, Aziz Nesin kriterlerine göre %60 çıkması lazım" dediğini, 03/02/2011 tarihinde ise kendisine ait internet sitesinde benzer ifadeleri tekrarlayarak AK Parti'ye oy verenleri aptal olmakla itham ettiğini, bu ifadelerle AK Parti'ye oy vermiş kişiler olarak en başta AK Parti yönetim kadrosunu hedef aldığını belirterek manevi tazminat isteminde bulunmuşlardır.Davalı, aptal sözcüğünü kullanmadığını, anketlerdeki abartıyı eleştirdiğini, sözlerinin eleştiri kapsamında kaldığını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.Mahkemece, Dairemizce verilen bozma kararına uyularak, davalı tarafından söylenen sözlerin eleştiri sınırını aştığı ve davacıların kişilik haklarına saldırı oluşturduğu gerekçesiyle davacıların manevi tazminat istemlerinin kısmen kabulüne karar verilmiştir.Manevi zarar, kişilik değerlerinde oluşan objektif eksilmedir. Kişide oluşan manevi zararın giderilmesi bakımından hakimin olayın özelliklerine, fail ve mağdurun durumlarına, kişilik değerlerinde meydana gelen eksilmenin niteliğine göre manevi tazminat olarak bir miktar paranın ödenmesine veya Borçlar Kanunu 49/3. maddesi gereğince tazminat yerine diğer bir tazmin yoluna başvurması mümkündür. Bahsedilen madde gereği diğer tazmin yöntemleri konusunda örnekseme yapılarak haksız saldırının kınanması ve kınama kararıyla birlikte bu kararın basın yoluyla ilan edilmesi yöntemlerine değinilmişse de; bu yöntemler sınırlı olmayıp hakimin takdirine bırakılmıştır. Bu bağlamda, özür beyanı, isnadın geri alınması vb. bir tazmin şeklinin benimsenmesi de düşünülebilir. (4. HD. 14/11/1996, 8472/11191) Somut olayda, tarafların sıfatı, sarfedilen sözlerin niteliği, sözlerin söylendiği ortam, hedef alınan kitle ve potansiyel etkisi ile sözlerde davacıların isminin açıkça söylenmemesi gibi hususlar dikkate alındığında tazminat yaptırımı yerine BK.49/3. maddesinde bahsedilen diğer yaptırımlardan olan tecavüzün kınanmasına dair kararla yetinilmesi gerekirken, tazminat yaptırımına başvurulması usul ve yasaya aykırı olduğundan kararın bozulması gerekmiştir.SONUÇ: Temyiz olunan kararın, yukarıda (2) numaralı bentte gösterilen nedenlerle BOZULMASINA, davalının diğer temyiz itirazlarının ilk bentte gösterilen nedenlerle reddine ve peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 20/02/2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.