MAHKEMESİ :Asliye Hukuk MahkemesiDavacı-k.davalı ... tarafından, davalı-k.davacı ... aleyhine 25/06/2007 gününde verilen dilekçe ile manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kısmen kabulüne, karşı davanın reddine dair verilen 07/12/2011 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davalı-k.davacı ... vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasaya uygun gerektirici nedenlere, özellikle delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik görülmemesine göre davalı- karşı davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları reddedilmelidir.2-Davalı- karşı davacının diğer temyiz itirazına gelince; Dava kişilik haklarına saldırı iddiasına dayalı manevi tazminat istemine ilişkindir.Mahkemece davanın kısmen kabulüne, karşı davanın reddine karar verilmiştir, hüküm davalı- karşı davacı tarafından temyiz edilmiştir. Kişilik hakları hukuka aykırı olarak saldırıya uğrayan kimse manevi tazminat ödetilmesini isteyebilir. Yargıç, manevi tazminatın tutarını belirlerken, saldırı oluşturan eylem ve olayın özelliği yanında tarafların kusur oranını, sıfatını, işgal ettikleri makamı ve diğer sosyal ve ekonomik durumlarını da dikkate almalıdır. Tutarın belirlenmesinde her olaya göre değişebilecek özel durum ve koşulların bulunacağı da gözetilerek takdir hakkını etkileyecek nedenleri karar yerinde nesnel (objektif) olarak göstermelidir. Çünkü yasanın takdir hakkı verdiği durumlarda yargıcın, hukuk ve adalete uygun karar vereceği Medeni Yasa'nın 4. maddesinde belirtilmiştir. Takdir edilecek bu para, zarara uğrayanda manevi huzuru doğurmayı gerçekleştirecek tazminata benzer bir işlevi (fonksiyonu) olan özgün bir nitelik taşır. Bir ceza olmadığı gibi malvarlığı hukukuna ilişkin bir zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. O halde bu tazminatın sınırı onun amacına göre belirlenmelidir. Takdir edilecek tutar, var olan durumda elde edilmek istenilen doyum (tatmin) duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır. Davaya konu olayda, olay tarihi, olayın gelişme tarzı ve yukarıdaki ilkeler gözetildiğinde, hüküm altına alınan manevi tazminat fazladır. Davacı yararına daha alt düzeyde manevi tazminata hükmedilmek üzere kararın bozulması gerekmiştir.SONUÇ: Temyiz edilen kararın yukarıda (2) numaralı bentte açıklanan nedenle BOZULMASINA, diğer temyiz itirazlarının (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle reddine ve peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 18/02/2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.