Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 2741 - Karar Yıl 2013 / Esas No : 4091 - Esas Yıl 2012
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk MahkemesiDavacı ... vekili Avukat ... tarafından, davalı ... aleyhine 25/10/2010 gününde verilen dilekçe ile manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 29/12/2011 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davalı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. Dava basın yoluyla kişilik haklarına saldırı iddiasına dayalı manevi tazminat davasıdır. Mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, hüküm; davalı tarafından temyiz edilmiştir. Davacı 43 yıl ...'da görev yapmış emekli bir general olduğunu, davalının 21/09/2010 tarihinde ..... gazetesinde yayımlanan söyleşisinde kendisi hakkında iftira niteliğinde, gerçeğe aykırı beyanlarda bulunduğunu, söz konusu söyleşide davalının, kendisinin Merhum....'a yapılan suikastın arkasındaki isimlerden biri olduğu ve suikastın soruşturmasını yapan savcıya "konunun üzerine fazla gitme" diyerek soruşturmayı engellediği suçlamasını yönelttiğini ve bu şekilde kişilik haklarına saldırıda bulunduğunu belirterek 50.000 TL manevi tazminatın yayın tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle davalıdan tahsilini talep etmiştir. Davalı yapmış olduğu söyleşide babasından ve......'ten almış olduğu duyumlarını aktardığını, kendisi ile yapılan söyleşi dışında bu konu ile ilgili birçok haber ve yazı yayınlandığını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece davalının, dava konusu röportajda, davacıyı ....'na yapılan suikastın arkasındaki isim olmakla ve soruşturma yapan savcıyı yönlendirmekle suçladığını, bu şekilde davacının kişilik haklarının tecavüze uğradığını belirterek davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Davalının 20/09/2010 tarihli Habertürk gazetesinde yayımlanan söyleşisinde babası olan ...'ın ölümü ve uğramış olduğu suikast ile ilgili görüşlerini açıkladığı, babasından ve o dönem soruşturmayı yürüttüğünü belirttiği ....'ten duyduğu bazı hususları ifade ettiği anlaşılmaktadır. Dosya kapsamından ise; .... tarafından yürütülen soruşturma kapsamında tanık sıfatıyla ifadesine başvurulan ....'ün suikastten sonra ... ile ve bu konuyla ilgili birkaç defa davalı ile görüştüğünü, dönemin .... Genel Sekreteri olan davacının 3 tane adam göndererek bu soruşturmayı bırakması hususunda kendisini tehdit ettiğini ifade ettiği, davalının söyleşisinde ....'ten duyduğunu ifade ettiği hususların ... tarafından doğrulandığı anlaşılmaktadır. Bu durumda söz konusu söyleşinin hukuka aykırılığından ve davacının kişilik haklarının saldırıya uğradığından bahsedilemez. Mahkemece açıklanan olgular gözetilerek davanın reddine karar verilmesi gerekirken kısmen kabulüne karar verilmesi doğru görülmemiş ve hükmün bu nedenle bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Temyiz olunan kararın, yukarıda gösterilen nedenle davalı yararına BOZULMASINA; bozma nedenine göre davalının diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına ve peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 18/02/2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.