MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı ... vekili Avukat ... tarafından, davalı .... Birliği Yönetim Kurulu'nu temsilen ..... aleyhine 12/10/2010 gününde verilen dilekçe ile maddi ve manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın maddi tazminat istemi yönünden reddine, manevi tazminat istemi yönünden kısmen kabulüne dair verilen 29/12/2011 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davacı ve davalı vekilleri tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasaya uygun gerektirici nedenlere, özellikle delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik görülmemesine göre davacının tüm, davalının ise aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan manevi tazminat istemi haricindeki temyiz itirazları reddedilmelidir.2-Davalının manevi tazminat istemine yönelik diğer temyiz itirazlarına gelince; Dava, basın yoluyla kişilik haklarına saldırıdan dolayı uğranılan maddi ve manevi zararların ödetilmesi istemine ilişkindir. Yerel mahkemece maddi tazminat isteminin reddine, manevi tazminat isteminin kısmen kabulüne karar verilmiş; hüküm, davacı ve davalı tarafından temyiz edilmiştir.Davacı, davalı .... Birliği Yönetim Kurulu başkanının, 16/08/2010 tarihindeki basın toplantısında kullandığı sözleri gerekçe göstererek, kişilik haklarına saldırıda bulunulduğunu ileri sürmüş ve tazminat isteminde bulunmuştur.Davalı, basın toplantısında davacı kurumun uygulamalarının eleştirildiğini, kişilik haklarını zedeleme amacının olmadığını savunmuştur. Mahkemece, 16/08/2010 tarihli basın toplantısında kullanılan sözler nedeniyle hukuka aykırılık benimsenerek manevi tazminat isteminin kısmen kabulüne karar verilmiştir.Dosya kapsamından, 16/08/2010 tarihinde yapılan basın açıklamasına konu edilen yönetmeliğin 10. maddesinin 31/07/2010 tarihinde değiştirildiği, davalının .... Birliği Yönetim Kurulu başkanı olup, davacı ....'nin G işareti yönetmeliği ile ilgili uygulamaları ve yönetmelikte yapılan değişiklikler hakkında açıklamalarda bulunurken "Hazır Beton için ....'den alınan belge dandik belgedir", ".... tarafından denetim yapılmadan bonus verir gibi betonculara belge verilmektedir", "G işareti yönetmeliği yılda en az altı denetimi kapsayan sistemken, .... belge verirken yılda bir defa denetim yapıyor, ondan sonra denetim yok" şeklinde sözler sarfettiği anlaşılmaktadır.Davalı tarafından düzenlenen basın toplantısında, davacı kurumun uygulamalarına ilişkin eleştirilerin dile getirildiği, davacı .... tarafından yapı malzemeleri için verilen belge için kullanılan "dandik belge" nitelendirmesinin konuşma bütünlüğü içinde değerlendirildiğinde, kendisi için önemsiz olduğunu belirtmek amacıyla kişisel değer yargısı olarak kullanıldığı, davalı yararına hukuka uygunluk nedeninin gerçekleştiği ve davacı kurumun kişilik haklarına saldırıda bulunmadığı anlaşılmaktadır.Şu durumda, istemin tümden reddedilmesi gerekirken, yerinde olmayan yazılı gerekçe ile davalının manevi tazminat ile sorumlu tutulmuş olması usul ve yasaya uygun düşmediğinden kararın bozulması gerekmiştir.SONUÇ: Temyiz olunan kararın, yukarıda (2) no'lu bentte gösterilen nedenle davalı yararına BOZULMASINA; davacının tüm, davalının öteki temyiz itirazlarının (1) no'lu bentte açıklanan nedenlerle reddine; bozma nedenine göre davalının manevi tazminat miktarına ilişkin temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına ve temyiz eden davalıdan peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 18/02/2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.