Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 2563 - Karar Yıl 2013 / Esas No : 2864 - Esas Yıl 2012





MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Davacı ... ve ... vekili Avukat ... tarafından, davalı ... ve ... aleyhine 20/04/2005 gününde verilen dilekçe ile maddi ve manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kabulüne dair verilen 01/02/2012 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davalılar tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasaya uygun gerektirici nedenlere, özellikle delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik görülmemesine göre davalıların aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları reddedilmelidir.2-Davalıların diğer temyiz itirazlarına gelince; a)Dava, haksız fiil nedeniyle maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece istem kabul edilmiş; karar, davalılar tarafından temyiz edilmiştir.Dosya kapsamından, tarafların aralarında çıkan tartışmanın kavgaya dönüşmesi neticesinde, davalılardan ...’ın davacılardan ....’u, davalılardan ...’ın ise davacılardan ...’u yaraladığı anlaşılmaktadır.Dava dilekçesinde, davacılar yararına ayrı yaralama eylemi nedeni ile ayrı ayrı tazminat talep edilmiş, 30/11/2010 tarihli açıklama dilekçesinde de, bu talep tekrar edilmiştir. Mahkemece, davacılar yararına verilen maddi ve manevi tazminat miktarları, kendi içinde toplanarak, tüm davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmiştir. HMK’nın 26. (HUMK’un 74.) maddesi uyarınca hakim, tarafların talep ve sonuçlarıyla bağlıdır; ondan fazlasına veya başka bir şeye karar veremez. Davacıların talepleri gözetildiğinde, talebi aşar şekilde müteselsilen tahsile karar verilmesi doğru değildir. Açıklanan gerekçe ile kararın bozulması gerekmiştir.b)Dosya arasına getirtilip incelenen ceza dosyası içeriğinden; davalıların, haksız eylemi davacıların tahriki üzerine gerçekleştirdikleri ve ceza kararında davalılar yararına ¼ oranında haksız tahrik indirimi uyguladığı anlaşılmaktadır. Mahkemece, gerek hesaplanan maddi tazminattan, gerekse takdir edilen manevi tazminattan herhangi bir indirim yapılmamıştır. Haksız tahrik, zarara uğrayanın bölüşük kusurunu ifade eder. BK’nın 44/1. maddesi uyarınca hem maddi, hem manevi tazminattan uygun bir indirim yapılması gerekirken aksi şekilde istemlerin tamamının kabulüne karar verilmesi doğru değildir. Hükmün bu nedenle de bozulması gerekmiştir.c)Mahkemece, bilirkişi ek raporu hükme esas alınarak karar verilmiştir. Raporun denetiminde, ulaşım gideri olarak; davacıların ceza yargılaması nedeni ile duruşmalara gitmek zorunda kaldıkları ve yine yaralanmalarının niteliğinin tespiti için iki sefer....Kurumu’na gittikleri belirtilerek, ceza yargılamasındaki celse sayısına ve ikamet adresleri ile kurumlar arasındaki mesafeye göre hesaplama yapıldığı anlaşılmaktadır. Ancak anılan dosyada davacıların aynı zamanda müşteki-sanık sıfatı ile yargılandıkları da gözetildiğinde anılan giderlerin davalılardan tazminine karar verilmesi doğru değildir. Ulaşım giderine yönelik istemin tümden reddedilmesi gerekirken yanılgılı gerekçe ile kabul edilmiş olması bozmayı gerektirmiştir. d)Hükme esas alınan bilirkişi raporunun, o tarihte dosyada bulunan .... İlçe Tarım Müdürlüğü verileri esas alınarak hazırlandığı anlaşılmaktadır. Ancak anılan kurum yazısında bildirilen veriler 2008 yılına ait resmi verilerdir. Olay tarihi ise 2002 yılı olup, bu yıla ilişkin veriler dosya arasına daha sonradan getirtilmiştir. Mahkemece olay tarihi verilerine göre hesap yapılmak üzere ek rapor alınmamış olması doğru değildir. Açıklanan nedenle kararın bozulması gerekmiştir.SONUÇ: Temyiz edilen kararın yukarıda (2-a-b-c-d) nolu bentlerde açıklanan nedenlerle davalılar yararına BOZULMASINA, davalıların diğer temyiz itirazlarının (1) nolu bentte açıklanan nedenle reddine ve peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 14/02/2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.