Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 2561 - Karar Yıl 2013 / Esas No : 1312 - Esas Yıl 2012





MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı ... vekili Avukat ... tarafından, davalı ... vd. aleyhine 01/02/2007 gününde verilen dilekçe ile rucüen tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 15/09/2011 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davacı vekili ve davalılardan ... vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasaya uygun gerektirici nedenlere, özellikle delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik görülmemesine göre tarafların aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları reddedilmelidir.2-Davacının diğer temyiz itirazına gelince; Dava, rücuen tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece, davalı ... Börklü yönünden istemin tamamının kabulüne, diğer davalı ... yönünden istemin bir bölümünün kabulüne karar verilmiş; hüküm, davacı idare ile davalılardan ... tarafından temyiz edilmiştir.Davacı, dava dışı hak sahiplerine yapılan ödeme nedeniyle meydana gelen Hazine zararının, ödeme tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalılardan tahsilini talep etmiştirMahkeme, davalıların daha önceden temerrüde düşürüldüklerinin sabit olmadığı gerekçesi ile h??kmolunan tazminata dava tarihinden itibaren yasal faiz işletilmesine karar vermiştir.Rücua konu olay, haksız eylemden kaynaklanmakta olup; davacının mal varlığındaki eksilme de ödeme gününde gerçekleşmiştir. Şu durumda davacı, ödeme tarihinden itibaren faiz yürütülmesini isteyebilir. Karar, bu yönü ile doğru görülmemiş ve bozulması gerekmiştir.3-Davalı ...’ın diğer temyiz itirazına gelince; Rücunun amacı, birlikte sorumlular arasında hakkaniyete göre denge kurmaktır. BK’nun 50. maddesi, hâkimin takdirini temel almıştır. Anılan madde buyruğuna göre, ilgililerin birbirlerine karşı rücu hakları olup olmadığını ve varsa kapsamını hâkim takdir edecektir. Bu madde, her ne kadar birden çok kimselerin ortak kusurlarıyla zarar oluşturmalarını düzenlemiş ise de onu izleyen 51. maddedeki birden çok kişilerin değişik hukuksal nedenlerden sorumluluğunda da belirtilen kural geçerlidir. Öyleyse, çok tipli teselsülde de hâkim, rücu kapsamını takdir durumundadır.Kusur, kapsam belirlemede etkin ise de; hakkaniyet de onunla birlikte değerlendirilmesi gereken önemli öğelerdendir. Davalı, Anayasa’nın 72. maddesi gereği, hakkı olan askerlik görevi sırasında kusuru ile zarara yol açmıştır. Hizmetin karşılığındaücret almaması ve bu hizmetin anayasal bir görev niteliğinde olması nedeniyle, tazminatın tamamından sorumlu tutulması, hakkaniyet öğesinin kapsam belirlemede dikkate alınmamış olunması sonucunu doğurur. Mahkemece, anılan öğe değerlendirmeye katılarak belirlenen tazminattan ¼ oranında indirim yapılmış ise de; somut olayın özelliği gözetildiğinde yapılan indirim azdır. Davalı yararına daha üst düzeyde indirim uygulanmak üzere kararın bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Temyiz edilen kararın yukarıda (2) no'lu bentte açıklanan nedenle davacı yararına, (3) no'lu bentte açıklanan nedenle davalı ... yararına BOZULMASINA, tarafların diğer temyiz itirazlar??nın (1) no'lu bentte açıklanan nedenle reddine ve temyiz eden davalıdan peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 14/02/2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.