MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi (Tic. Mah. Sıf.) Davacı.... tarafından, davalı ..... A.Ş. vd. aleyhine 03/05/2004 gününde verilen dilekçe ile maddi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 09/03/2011 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davacı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasaya uygun gerektirici nedenlere, özellikle delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik görülmemesine göre davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları reddedilmelidir. 2- Davacının diğer temyiz itirazlarına gelince; dava, ... zararının tazmini istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın davalı şirket yönünden kısmen kabulüne, birleşen dosya davalısı ... yönünden husumet yokluğu nedeniyle reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir.Davacı, 2.348,917 lt motorinin .... Şube Müdürlüğü tarafından yediemin sıfatıyla .... Valiliği'ne teslim edildiğini, 2.348.917 lt motorinin davalı ....Valisi ... ile davalı ..... A.Ş. arasında yapılan şifahi sözleşme (mutabakat) uyarınca .... A.Ş.'ye verildiğini, davalı şirketin 491,551 lt motorin karşılığı olan 401.091.957.580 TL'lik kısmını ödediğini, geri kalan 1.857,366 lt motorin bedelini davalı şirketin tüm uyarılarına rağmen ödemediğini, birleşen dosya davalısı ...'nın ise kişisel kusuru ile sebep olduğu bu zarardan şahsen sorumlu oldunu beyanla uğradıkları zararın davalılardan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalılar, davanın reddini savunmuştur.Mahkemece, bilirkişi heyeti tarafından belirlenen zarar üzerinden davanın davalı şirket yönünden kısmen kabulüne, birleşen dosya davalısı ... yönünden ise T.C. Anayasası'nın 129/5 maddesi gereğince kamu görevlisinin yetkisini kullanırken işlediği kusurlu eyleminden dolayı oluşan zararla ilgili davaların ancak idare aleyhine açılabileceği gerekçesiyle husumet yokluğu nedeniyle reddine karar verilmiştir.Anayasamızın 129/5. maddesi ve 657 sayılı Devlet Memurları Kanunun 13. maddesi uyarınca kamu görevlilerinin yetkilerini kullanırken veya görevlerini yaparken kişilere zarar vermesi ilgili kamu kurumunun hizmet kusurunu oluşturacağından davanın ilgili yargı kolunda o kurum aleyhinde açılması gerekir. 657 sayılı kanunun 12. maddesinde ise : "Devlet memurları, görevlerini dikkat ve itina ile yerine getirmek ve kendilerine teslim edilen Devlet malını korumak ve her an hizmete hazır halde bulundurmak için gerekli tedbirleri almak zorundadırlar.Devlet memurunun kasıt, kusur, ihmal veya tedbirsizliği sonucu idare zarara uğratılmışsa, bu zararın ilgili memur tarafından rayiç bedeli üzerinden ödenmesi esastır." düzenlemesi mevcuttur. Somut olayda; eldeki dava, kişilerin değil, hazinenin zarara uğratılmasından kaynaklanan bir dava olduğundan ve açıkça kamu görevlisi olan davalının kişisel kusuruna dayanıldığından kamu görevlisi konumunda bulunan davalı ... yönünden Anayasa m. 129/5 hükmünün uygulanabilmesi söz konusu değildir. Davalı ... yönünden de işin esasına girilerek bir karar verilmek üzere kararın bozulması gerekmiştir.SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda (2) numaralı bentte gösterilen nedenle BOZULMASINA, davacının öteki temyiz itirazlarının ilk bentte gösterilen nedenlerle reddine 14/02/2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.