Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 2503 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 5631 - Esas Yıl 2013





MAHKEMESİ : Karaman 1. Asliye Hukuk MahkemesiTARİHİ : 06/11/2012NUMARASI : 2011/148-2012/412Davacı A.. B.. vekili Avukat İ.Ö..tarafından, davalı M.. G.. aleyhine 20/04/2011 gününde verilen dilekçe ile haksız haciz nedeniyle maddi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 06/11/2012 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davalı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. Dava, haksız haciz nedeniyle uğranılan maddi zararın ödetilmesi istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, hüküm; davalı tarafından temyiz edilmiştir. Davacı, ticari aracının haksız olarak haczedilerek muhafaza altına alındığını, davalı aleyhine açtığı istihkak davasının lehine sonuçlandığını belirterek, aracının muhafaza altında kaldığı süre içerisinde uğradığı kazanç kaybı ve otopark ücreti bedelinin tahsiline karar verilmesini talep etmiştir. Davalı, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece yapılan yargılama sonucunda; haczin haksız olduğu kabul edilerek, aracın kullanılamamasından dolayı mahrum kalınan kar ve otopark ücreti bedelinin tazminine karar verilmiştir. Dosya kapsamında incelenen Karaman İcra Hukuk Mahkemesinin 2009/188 esas sayılı dosyasında; davacı tarafından davalı alacaklı ile icra takibi dosyasında borçlu olan dava dışı üçüncü kişi aleyhine istihkak davası açıldığı, yapılan yargılama sonucunda, davacının icra takip dosyası borçlusu olan şahıstan, üzerine haciz konulan ... plakalı aracı noter satış sözleşmesi ile takibe konu borcun doğum tarihinden önce satın aldığı gerekçesi ile istihkak iddiasının kabulüne, nevar ki aracı trafik tescilde adına kayıt ettirmediği anlaşıldığından haciz konulmasında kötüniyet olmadığı kabul edilerek kötüniyet tazminatı ödetilmesi isteminin reddine karar verildiği anlaşılmıştır. 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu'nun 20. maddesinde araç satışlarının yöntemi gösterilmiştir. Buna göre, noter satış senedi ile aracın mülkiyeti satın alana geçer. Somut olayımızda dava konusu araç, davacı tarafından noter senedi ile satın alınmasına rağmen trafikte davacı adına tescili yaptırılmadığından halen takip dosyası borçlusu adına gözükmektedir. Mahkemece, haciz tarihi itibariyle aracın trafikte davacı adına kayıtlı olmaması ve taraflar arasında görülen istihkak davasında da davacının tazminat talebinin reddedilmiş olması karşısında haksız hacizden söz edilemeyeceği kabul edilerek, davanın reddine karar verilmesi gerekirken, davalının kısmen tazminatla sorumlu tutulmuş olması usul ve yasaya uygun bulunmamış kararın bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda gösterilen nedenlerle BOZULMASINA, bozma nedenine göre davalının diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına ve peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 17/02/2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.