MAHKEMESİ : Edirne 1. Asliye Hukuk MahkemesiTARİHİ : 31/01/2012NUMARASI : 2011/149-2012/27Davacı S.. K.. vekili vdl. tarafından, davalı G.. K.. aleyhine 04/05/2011 gününde verilen dilekçe ile haksız şikayet nedeniyle manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 31/01/2012 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi taraflar vekillerince istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan davacının temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.1-Karar taraflarca temyiz edilmiştir. Bunlardan davalı, HUMK’nun 432/1. maddesinde yazılı onbeş günlük ve 427/4 ve 433/2. maddelerinde belirlenen on günlük süreleri geçirdikten sonra temyiz ettiğinden temyiz isteminin reddine karar verilmiştir.2-Davacının temyiz itirazlarına gelince;Dava, haksız şikayet nedeniyle uğranılan manevi zararın ödetilmesi istemine ilişkindir. Mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, hüküm; taraflarca temyiz edilmiştir. Davacı, davalının altınlarının çalındığından bahisle haksız olarak kendisinden şikayetçi olduğunu belirterek manevi tazminat talebinde bulunmuştur. Davalı, davanın reddini savunmuştur.Mahkemece yapılan yargılama sonucunda; davalının soyut bilgilerle davacıdan şüphelendiğini belirterek şikayetçi olmasının, kişilik haklarına saldırı niteliğinde olduğu kabul edilerek davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.Kişilik hakları hukuka aykırı olarak saldırıya uğrayan kimse manevi tazminat ödetilmesini isteyebilir. Yargıç, manevi tazminatın tutarını belirlerken, saldırı oluşturan eylem ve olayın özelliği yanında tarafların kusur oranını, sıfatını, işgal ettikleri makamı ve diğer sosyal ve ekonomik durumlarını da dikkate almalıdır. Tutarın belirlenmesinde her olaya göre değişebilecek özel durum ve koşulların bulunacağı da gözetilerek takdir hakkını etkileyecek nedenleri karar yerinde nesnel (objektif) olarak göstermelidir. Çünkü yasanın takdir hakkı verdiği durumlarda yargıcın, hukuk ve adalete uygun karar vereceği Medeni Yasa'nın 4. maddesinde belirtilmiştir. Takdir edilecek bu para, zarara uğrayanda manevi huzuru doğurmayı gerçekleştirecek tazminata benzer bir işlevi (fonksiyonu) olan özgün bir nitelik taşır. Bir ceza olmadığı gibi malvarlığı hukukuna ilişkin bir zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. O halde bu tazminatın sınırı onun amacına göre belirlenmelidir. Takdir edilecek tutar, var olan durumda elde edilmek istenilen doyum (tatmin) duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır. Olayın gelişimi, davacıya yüklenen suçun niteliği ve yukarıdaki ilkeler gözönüne alındığında hükmedilen manevi tazminat azdır. Daha üst düzeyde manevi tazminata karar verilmek üzere kararın bozulması gerekmiştir.SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda (2) no'lu bentte açıklanan nedenlerle davacı yararına BOZULMASINA, davalının temyiz isteminin yukarıda (1) no'lu bentte açıklanan nedenlerle reddine ve temyiz eden taraflardan peşin alınan harçların istekleri halinde geri verilmesine 14/01/2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.