Davacı N.. Ü.. tarafından, davalı İ.. Ü.. aleyhine 12/07/2012 gününde verilen dilekçe ile manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın reddine dair verilen 05/03/2014 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davacı tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. Dava, manevi tazminat davasıdır. Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.Davacı, davalının kendisine yönelik hakaret ve tehdit eylemi nedeniyle manevi tazminat isteminde bulunmuştur.Davalı ise, davanın reddini savunmuştur.Mahkemece, ceza mahkemesinde dava konusu eylemler nedeniyle hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verildiği, bu kararın bağlayıcı olmadığı, dosya içeriğinden davalının hakaret ve tehdit ettiği ispatlanamadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.Dava dosyası içinde bulunan Hüyük Sulh Ceza Mahkemesi'nin 2007/63 Esas, 2007/74 Karar sayılı dosyası içeriğinden, davalının sanık sıfatıyla yargılandığı ve katılan- davacıyı tehdit ve hakaret ettiğinden adli para cezası ile cezalandırılmasına karar verildiği, bu kararın sanık tarafından temyizi üzerine Yargıtay 4. Ceza Dairesince hakaret suçundan mahkumiyete yönelik temyiz isteminin cezanın nitelik ve niceliği itibarıyla temyiz edilemez nitelikte olması nedeniyle reddine karar verildiği, bu haliyle hakaret suçundan mahkumiyet kararının kesinleştiği, tehdit suçu yönünden ise bozmadan sonra hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verildiği anlaşılmaktadır. Olay tarihinde yürürlükte bulunan 818 sayılı BK'nın 53. maddesi ve dava tarihinde yürürlükte bulunan 6098 sayılı T.B.K.'nun 74 md. uyarınca hukuk hakimi, ceza mahkemesinin beraat kararı ile bağlı değil ise de hem ilmi, hem de kökleşmiş yargı kararlarında ceza mahkemesince belirlenen maddi olgunun hukuk hakimini bağlayacağı kabul olunmaktadır. Ceza Mahkemesinin hakaret suçundan kesinleşmiş mahkumiyet kararı artık hukuk hakimini bağlayıcı niteliktedir. Mahkemece davacı lehine uygun bir miktarda manevi tazminata karar verilmesi gerekirken, yerinde olmayan gerekçeyle yazılı biçimde davanın reddine karar verilmiş olması, usul ve yasaya uygun düşmediğinden kararın bozulması gerekmiştir.SONUÇ: Temyiz edilen kararın yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA ve peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 03/03/2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.