MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı ... tarafından, davalı ... aleyhine 10/04/2009 gününde verilen dilekçe ile basın yolu ile kişilik haklarına saldırıdan kaynaklanan manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 09/02/2010 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi taraf vekillerince süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.1-Davalı ....'ın temyizi yönünden;Dava, basın yoluyla kişilik haklarına saldırıdan dolayı uğranılan manevi zararın ödetilmesi istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın kısmen kabülüne karar verilmiş, hüküm; taraflarca temyiz edilmiştir. Dava konusu haber, ....Gazetesinin 30/09/2009 tarihli nüshasının .... ekinde; ".... vurguncu avı" ve ".....'da büyük yolsuzluk gözaltısı" başlıkları ile yayınlanmış, haberde; .... Belediyesi'nde çalışanların maaşlarından elde edilen promosyon paralarında yolsuzluk yapıldığı iddiasıyla ilgili operasyon yapılarak 15 kişinin gözaltına alındığı, gözaltına alınanlar arasında dönemin Belediye Başkanı yardımcılarından ...'in de bulunduğu belirtilmiştir.Davaya konu haberin yayınlandığı tarihte yürürlükte bulunan 5187 sayılı Basın Kanununun 13. maddesi hükmüne göre; Basılmış eslerler yoluyla işlenen fiillerden doğan maddi ve manevi zararlardan dolayı süreli yayınlarda, eser sahibi ile yayın sahibi ve varsa temsilcisi müştereken ve müteselsilen sorumludurlar.Dosya kapsamından, davalılardan .... Gazetesinin Yazı İşleri Müdürü olduğu anlaşılmaktadır. Mahkemece davalı ....'a yukarıda sözü geçen yasal düzenlemeye göre husumet düşmeyeceği ve davanın onun yönünden husumetten reddedilmesi gerekirken takdir edilen tazminattan sorumlu tutulmuş olması usul ve yasaya uygun düşmediğinden kararın bozulması gerekmiştir.2-Davalı .....'nin temyiz itirazına gelince;Dosyadaki bilgi ve belgelerden; .... Cumhuriyet Başsavcılığı Memur Suçları Soruşturma Bürosu tarafından yürütülen soruşturma sonucunda, dava konusu olayla ilgili bir takım şüpheliler hakkında nitelikli zimmet ve bu suça iştirakten cezalandırılmaları talep edilerek dava açıldığı, ...'in de içinde bulunduğu bir kısım şüpheliler hakkında ise iddianame ile dava açılmadan önce 21/12/2009 tarihinde, "üzerlerine atılı zimmet ve zimmete iştirak iddiası ile ilgili hakkında kamu davası açmaya yeterli şüphe uyandırabilecek bir delil elde edilemediğinden" ek kovuşturmaya yer olmadığına karar verildiği anlaşılmaktadır. Haberin yapıldığı tarih itibariyle davacının şüpheliler arasında bulunduğu, hakkında soruşturma yapıldığı ve dava konusu haberin Savcılık Soruşturmasına dayandığı hususları birlikte değerlendirildiğinde, dava konusu haber görünür gerçekliğe uygundur.Mahkemece açıklanan olgular gözetilerek dava konusu haberin görünür gerçekliğe uygun olduğu ve hukuka aykırılık bulunmadığı sonucuna varılarak istemin tümden reddedilmesi gerekirken, yerinde olmayan gerekçe ile davalı şirketin manevi tazminat ile sorumlu tutulmuş olması usul ve yasaya uygun düşmediğinden kararın bozulması gerekmiştir.SONUÇ: Temyiz edilen kararın yukarıda (1) sayılı bentte gösterilen nedenle davalı .... yararına, (2) sayılı bentte gösterilen nedenlerle davalı ...Ş. yararına BOZULMASINA, bozma nedenine göre davacının tüm, davalıların öteki temyiz itizarlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına ve temyiz eden davalılardan peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 13/02/2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.