Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 2389 - Karar Yıl 2016 / Esas No : 4854 - Esas Yıl 2015





MAHKEMESİ :Asliye Hukuk MahkemesiDavacı ... vekili Avukat .. tarafından, davalı ... aleyhine 06/05/2013 gününde verilen dilekçe ile kişilik haklarının ihlaline dayalı manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 29/01/2015 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi taraflar vekillerince süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasaya uygun gerektirici nedenlere, özellikle delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davacının tüm temyiz itirazları ile davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları reddedilmelidir. 2-Davalının diğer temyiz itirazına gelince;Dava, kişilik haklarına saldırı nedenine dayalı manevi zararın tahsili istemine ilişkindir. Mahkemece, istemin bir bölümünün ödetilmesine karar verilmiş; karar, taraflarca temyiz olunmuştur.Davacı, .. olarak görev yaptığını, davalının .. günü yapılan bir basın açıklaması sırasında kullandığı ifadelerle doğrudan kişiliğinin hedef gösterildiğini, bu açıklamaların yerel bir gazetede "... " başlığı ile yayınlandığını belirterek, uğradığı manevi zararın ödetilmesi isteminde bulunmuştur.Davalı, sendika başkanı olarak düşünce ve ifade özgürlüğü kapsamında eleştiri hakkını kullandığını beyanla, davanın reddi gerektiğini savunmuştur.Mahkemece, davalının davacının kişilik haklarına saldırıda bulunduğu kanaatine varıldığından istemin kısmen kabulüne karar verilmiştir. ... 58. maddesi ( 818 sayılı BK 49. maddesi ) hükmüne göre kişilik hakları hukuka aykırı olarak saldırıya uğrayan kimse manevi tazminata hükmedilmesini isteyebilir. Somut olaya gelince, davacının ... yardımcısı, davalının ise sendika başkanı olduğu, toplumsal bir olaya müdahale yapılan bir basın açıklaması esnasında, davalının dava konusu olan ".... " şeklindeki sözleri sarf ettiği, ... adlı yerel gazetenin 02/01/2012 tarihli nüshasında, davaya konu basın açıklamalarının " .. " başlığı altında yayınlandığı, mahkemece basın açıklamasının ve " ... " şeklindeki gazete başlığının, davacının kişilik haklarına saldırı mahiyeti taşıdığı kabul edilerek, davacı lehine bir miktar tazminata hükmolunduğu anlaşılmaktadır. Davalı, ... tarihli basın açıklaması sırasında " .. " şeklindeki ifadeyi kullanmamıştır. Davalının tazminat sorumluluğunun basın açıklamasında sarfetmediği sözler karar gerekçesinde kabul edilerek, tazminat miktarının belirlenmesi yerinde olmamış bozmayı gerekmiştir.SONUÇ: Temyiz olunan kararın, yukarıda (2) sayılı bentte gösterilen nedenle bozulmasına, davacının tüm temyiz itirazları ile davalının öteki temyiz itirazlarının ile ilk bentteki nedenlerle reddine ve davalıdan peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 24/02/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.